CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal, Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceki dönem Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan hakaret davasına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şikâyeti üzerine açılan ve hapis ile siyasi yasak talebiyle yürütülen davanın 22 Kasım Cuma günü Ankara 57. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüleceğini belirten Tanal, bu davanın sadece bir kişiyle sınırlı bir hukuki süreç olmadığını, Türkiye’nin demokrasi ve hukuk anlayışını doğrudan ilgilendirdiğini vurguladı.
Mahmut Tanal, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Hak, Hukuk ve Adalet İçin Omuz Omuza. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 7. Genel Başkanı, halkın sesi ve demokrasi mücadelesinin simgesi Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı açılan bu dava, yalnızca hukukun değil, toplum vicdanının da sınandığı bir davadır. Bu dava siyasidir, adalet duygusunu yaralamakta ve hukuku siyasetin aracı haline getirmektedir. Türlü hukuksuzluklarla siyasi yasak ve hapis cezası tehdidiyle açılan bu dava, hukukun üstünlüğü ilkesine, halkın iradesine ve demokrasinin temellerine yönelik bir saldırıdır. Unutulmasın ki hukuk adalet dağıtır, intikam değil! Sayın Kemal Kılıçdaroğlu yalnız değildir. Hak, hukuk ve adalet mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu dava, sadece bir kişinin değil, halkın, demokrasinin ve Türkiye’nin geleceğinin davasıdır. Adalet er ya da geç kazanacaktır. Dava günü Sayın Genel Başkanımızın yanındayız.”
“Hukuk İntikam Aracı Değildir”
Tanal, davanın hukukun üstünlüğüne aykırı bir şekilde siyasi baskıyla açıldığını savundu. Kılıçdaroğlu’na yönelik bu yargı sürecinin yalnızca bireysel bir dava olmadığını, halkın iradesine ve demokrasiye yapılan bir müdahale olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Hukukun görevi adalet dağıtmaktır, intikam değil” diyerek hukukun siyasetin aracı haline getirilmesine tepki gösterdi.
“Adalet Her Şeye Rağmen Kazanacaktır”
Tanal, açıklamasında Kılıçdaroğlu’nun yalnız olmadığını, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ve halkın desteğinin onunla olduğunu ifade etti. Ayrıca, bu davanın Türkiye’nin demokrasi ve hukuk temellerini test eden bir dava olduğuna dikkat çekerek, adaletin eninde sonunda kazanacağına dair inancını dile getirdi.