Merhamet etmek; acımak, şefkat göstermek demektir. Allahü teâlânın esma-i hüsnasındaki Rahman, Rahim, Rauf gibi isimlerinin anlamı, merhamet eden, acıyan, şefkat gösteren demektir. Rahman, dünyadaki her mahluka acıyan, Rahim, ahirette yalnız müminlere acıyan demektir. Peygamber efendimizin şefkati, acıması çoktu. Tasavvuf, herkese acımak demektir. Şefkatli kimse, başkalarına dert, felaket gelmesinden üzülür, herkesin sıkıntıdan kurtulmasına çalışır. Allahü teâlâ eshab-ı kiramı, (Birbirine merhametli, şefkatli) diye övüyor.
Günah işleyen biri, abdest alıp namaz kılar ve günahı için istigfar ederse, Allahü teâlâ o günahı elbette affeder. Çünkü Kur'an-ı kerimde mealen buyuruyor ki:
(Bir günah işler veya kendine zulmeder, sonra pişman olup, Allahü teâlâyı çok merhametli, af ve mağfiret edici bulur.) [Nisa 110]
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Merhamet etmeyene Allahü teâlâ merhamet etmez, acımayana acımaz.) [Buhari]
(Alçak gönüllü olan, dilenmeden nefsini zelil gören, helalinden kazandığı malı, hayra sarf eden, yoksul ve çaresizlere merhamet duyanlara müjdeler olsun!) [Tergib)
(Yerdekilere acırsanız, göktekiler de size acır.) [Tirmizi]
(Ana babanın yüzüne merhametle bakana, hac ve umre sevabı verilir.) [İ.Rafii]
(Güçsüzlere, hastalara, yaşlılara ve küçüklere merhamet edin, acıyın.) [Şir’a]
(Müminler merhamette bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsız olunca, bütün vücut, rahatsız olduğu gibi, Müslümanlar da birbirine acımalıdır!) [Buhari]
(Şu üç kimseye acıyın, merhamet edin! 1- Cahiller arasında kalan âlime, 2- Varlıklı iken yoksul düşen zengine, 3- Çevresinde hatırı sayılırken itibarını kaybeden zata.) [Tirmizi]
(Yoksul ve çaresizlere acıyana müjdeler olsun!) [Buhari]
(Din kardeşinin yüzüne şefkatle bakan affa uğrar.) [İ.Rafii]
(Büyüğünü saymayan, küçüğüne acımayan bizden değildir.) [Tirmizi]
(Şaki olan merhametsiz, acımasız olur.) [Tirmizi] [Şaki, bahtsız, Cehennemlik demektir.]
Peygamber efendimiz, oğlu İbrahim ölünce sessizce ağlar, (Şefkatimden ağlıyorum. Allahü teâlâ ancak merhametli olana acır) buyurdu.
Bir kimse, Peygamber efendimizin, torunları Hazret-i Hasan ile Hazret-i Hüseyin’i öptüğünü görünce (Benim on tane çocuğum var. Hiç birini öpmedim) der. Peygamber efendimiz, (Merhametli olmayan merhamet göremez) buyurur. (Buhari)
Bir bedevi, (Ya Resulallah, siz çocukları sevip öpüyorsunuz. Biz hiç öpmeyiz) dediği zaman, ona, (Şefkat, acıma duygusu olmayana ne diyeyim?) buyurdu. (Buhari)