MUHTARLIK ENFLASYONU

Sevgili Şanlıurfalı vatandaşlarımız şimdi biraz siyaset değerlendirmesi yapalım, seçimleri konuşalım, özellikle muhtarlık seçimlerine değinmek istiyorum. Ülkemizde seçimleri önemine göre sıraladığımızda en önemli seçim Cumhurbaşkanlığı...

Abone Ol

Sevgili Şanlıurfalı vatandaşlarımız şimdi biraz siyaset değerlendirmesi yapalım, seçimleri konuşalım, özellikle muhtarlık seçimlerine değinmek istiyorum. Ülkemizde seçimleri önemine göre sıraladığımızda en önemli seçim Cumhurbaşkanlığı seçimi, ardından milletvekili seçimleri, sonra encümen adayı seçimi ve son mahalli seçiler olan muhtarlık seçimleri geliyor.

Ne yazı ki şuan mevcut durumda en kıymetli seçim muhtarlık seçimleri olmuş. 80 nüfuslu kırsal mahallede 10 muhtar adayının olduğunu görüyoruz. Bunlar tamamen ülke yönetiminin sağladığı imkânlardan dolayı oluyor. Örneğin daha öncesinde muhtar olan şahıs kendi sosyal güvenlik primini kendisi yatırırdı ama yeni sistemde bu primi devlet ödeyecek. Yani son güncelleme ile birlikte muhtarların sosyal güvenlik primleri ile birlikte muhtarların maaşları neredeyse 2500 TL’nin üzerine çıkıyor. En tehlikeli seçimlerden olan ve her seçim döneminde mutlaka kavgaların çıktığı muhtarlık seçimlerinde ölen ve yaralanan onlarca vatandaşımız oluyor. Öyle ki o kadar ileri gitmiş ki aynı mahallede oturan 3 kardeş bilemuhtar adayı olmuş ve birbirlerine rakip duruma gelmiş. Bu kadar insanın gözünü kör eden seçimler için mutlaka önlemlerin alınması lazımdır. İnsan canının her geçen gün ucuzlamasıyla birlikte muhtarlık seçimlerinde de kan dökülüyor. Örnek olarak Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde ve Şanlıurfa’nın Hilvan ilçesinde yaşanan olayları hatırlayalım ve ona göre oy kullanıp seçim çalışması yürütelim.

Hiçbir düşünce, hiçbir fikir hiçbir milletvekili ve hiçbir muhtar bir vatandaşın hayatından daha kıymetli değildir. 4 yıllık bir koltuk için bir ömürlük özgürlük heba ediliyor. Ülkede yaşanan ekonomik enflasyon bile muhtarlık enflasyonun yanında hiç olacak duruma geldi. Kapış kapış satılan eşya gibi kapış kapış adaylar ortaya çıkıyor. Yüzbinlerce paraların harcandığı muhtarlık seçimlerinde bir adayın süresi boyunca en fazla alacağı ücret 150 bin TL iken adayların harcadığı minimum paranın miktarı 500 bin TL civarındadır.

Bahsettiğimiz konu kimisi için çok sıradan gelebilir ama öyle değildir. Dedik ya her seçim döneminde vatandaşın eli yüreğinde bekleyiş içinde oluyor. Ha inşallah bir olay çıkmaz, ha inşallah kimsenin burnu kanamaz sözleri ile seçimi atlatma derdindeyiz. Şuanda bile belediye seçimlerini gölgesinde bırakan mahalle seçimleri için gönüllü adayların aranması lazımdır. Herhangi bir seçim bürosunun açılmadığı gerçek manada mahallesine bir nebze de olsa katkı sağlamak isteyen adayların olması gerekiyor. O zaman işte adaylar için oy kullanımına gidildiğinde daha rahat, daha huzurlu bir ortam yaratılmış olur. Ucunda paranın olmadığı menfaatin olmadığı sadece gönülle işin bir araya geleceği bir seçim olmuş olur.

Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinde oldukça sıkıntılı olan muhtarlık seçimlerinde kırsal kesimlerde sürekli kavgalar yaşanıyor. Bu kavgalar sonucunda kimi vatandaşımız yaralanırken kimisi de hayatını kaybediyor. Gencecik bedenler bir menfaat uğruna toprağa laik görülüyor. Vatanına milletine hizmet etmesi gereken yaşta acıya, kedere ve gözyaşına çalışmış oluyor.

Son olarak şunu kaydetmek istiyorum, herkesin fikri ayrı olabilir ama bana göre tüm Türkiye’de mahalle muhtarlarının kaldırılması lazım. Devlet tarafından mahalle temsilcileri belirlenmesi lazımdır. Ücretsiz bir şekilde tamamının gönül esasına dayalı olacağı şekilde olması lazımdır. Bizde temenni ediyoruz ki 31 Martta yapılacak olan mahalli seçimlerinin kavgasız, gürültüsüz bir şekilde adalet ve özgürlük çerçevesinde geçmesidir. Özellikle muhtarlık seçimlerinde kavgaların olmadığı insanların birbirlerini canını acıtmadığı bir seçim diliyorum.

İyi düşünelim 5 yıllık bir koltuk ve değeri olmayan bir mevki için bir ömürlük hayatlar ve özgürlükler heba edilmesin.