Binlerce yıldır haksızlıklar yaşanıyor,
Güçlüler güçsüzleri kanlı kemikleriyle eziyor. Bebekler açlıktan hastalıktan ölüyorlar, Kurşunlara kılıçlara geliyorlar. İnsanlar kesilip yakılıyor. Tecavüzler, travmalar yaşanıyor. Kötülüklerin önü alınamaz olmuş,
Ama Müslümanlar sessiz.
Müslümanlarda "TIK" yok.
Çünkü uykusu çok ağır.
Uyanın artık.
Yoksa birileri uykunuzda ha bire uyuyasınız diye sallıyor mu sizi.
Bakın önceleri Müslümanlara yapılanlara sessiz kalmanın bir sonucu Kudüs. Artık duygusal hareket edip hayalperest sloganlar savurmaktan ziyade geçerli ve güçlü çözümlerin üretilmesi gerekiyor. Lafla, sloganla, hamasetle, çekişerek, didişerek, hayata hiçbir değer katmadan ancak olumsuz süreci ertelersin. Çözüm için akıl, irade, samimiyet, çaba ve gayret gerektirir.
Bu da bütün Müslümanların el ve güç birliği yapmasıyla mümkün.
Nasıl mı?
Atarlı sloganlar atmayı bırakıp sadece Hz. Ömer’in adaletini ve öfkesini, Selahaddin Eyyübi’nin stratejisini ve Müslüman ferasetini alın yanınıza bakın nasıl çözüm bulabiliyorsunuz. Buna da yok deyip rahatınızın bozulmasından korkup yine her zamanki gibi ebabil kuşlarını bekliyorsa 1.5 milyar Müslüman emin olun ebabiller gelse bile 8 milyonluk İsrail'i değil, her türlü zulme sessiz kalan Müslümanları taşlar.
Sonuç olarak Kudüs Meselesinde de görüldüğü üzere biz Müslümanlar tüm bu iyi ve güzel şeylerin çok çok uzağındayız. Olmasaydık binlerce yıldır süregelen bu zulümde her Müslüman bu ateşe bir tas su dökseydi. İnanın İsrail’i sel alırdı. Allah hepimize akıl, fikir versin, düşünme ve eyleme gücü versin.