Canice öldürüp, çuvala koymuşlar!
Derenin kenarında suya bırakmışlar!
O minik bedenini siyah taşlar ile kapatmışlar!
Suyun içinde şişen bedenini çalı çırpı ile gizlemişler!
Yazıklar olsun!
Bu nasıl bir vahşet?
Bu nasıl bir cinayet?
O küçük kızdan, zavallı Narin’den ne istediniz?
Narin Güran’ın bir köylüsü yerini ihbar etmiş, bu şekilde bulunmuş cansız bedeni.
Eğer ihbar eden olmasaydı, suyun içinde kaybolup gidecekti zamanla, kimsecikler görmeden.
Gün geçmiyor ki Narin’ler tacize, tecavüze, kötü muameleye, şiddete ve cinayete kurban gitmesin.
Gün geçmiyor ki, Narin’ler acı çekmesin, Narin’ler toprağa gömülmesin.
TOPLUMDA İDAM TALEPLERİ
Her bir yeni vahşet yaşandığında, birçok kişi bu suçların cezasının az olduğuna inanıyor.
Birçok kişi “kısas” istiyor.
Herkes birbirine şu soruyu soruyor;
“Narin’leri katledenler, yaşamaya devam edecek mi?”
Herkes kızgın, herkes öfkeli!
Toplumun büyük bir kısmı, Narin’ler için adalet olabilmesi için idam edilmeleri gerektiğine inanıyor.
İdam konusu çok hassas bir konu. Kim, neye göre idam edilecek? Mesele uzun ve çok derin.
İdam gelir mi gelmez mi bilmem ama ulemanın büyüklerinden Said Nursi’nin de dediği gibi;
“Zalimler için yaşasın cehennem”