Sınıfa girdiğimde bizim dünyamız başlardı dönmeye.
Masum bakışlarınız çevrildiği an gözlerime,
Sanki yüzünüzün aydınlığından nur yağardı sınıfa,
Su gibi akar geçerdi zaman, doyum olmazdı tadına.
Birinizin yüzü asılsa, yüreğim daralırdı,
Sizden çok şey isterdim, belki de size ağırdı,
Tek dileğim, sizi hayata hazırlamaktı,
Hayat güçsüz olana acımasızdı zordu.
Dalardık derse, su gibi akar geçerdi zaman
Zil çaldığında, sel olur, akardınız arkamdan.
Cıvıltılarınız güzeldi, en güzel kuş seslerinden,
Yıllar geçti, bir an bile gitmedi kulaklarımdan
Ben ay oldumsa, siz yıldızlarım oldunuz,
Ben güneşsem, siz parlayan ışığımdınız.
Bulut oldumsa, siz yağmurlarım oldunuz.
Toprağa can veren bereketim oldunuz.
Siz olmasaydınız, ben, ben olmazdım,
Eksik kalır, yarım kalır, tamamlanamazdım.
Siz olmasaydınız ben, susuz çöle dönerdim.
Yaşadığım hayattan asla tad almazdım.
Ben ağaçsam, siz yapraklarımdınız dalımda,
Can oldunuz hayatın, nefesine, ciğerlerine.
Bitmeyen kaynak oldunuz kalbimdeki sevgime.
Peteklerimdiniz, bal doldurduğum içine.
Her biriniz uçtunuz gittiniz özgür kuşlar gibi,
Işıltılı bakışlarınız hep doldurdu kalbimi,
Sevgi dolu yürekleriniz, hep benimle kaldı,
Şimdi koca dünya uygulama alanınız oldu.
Birinizin bile kalbine ulaşamadımsa eğer,
Yüreğinizi bilmeden incittimse eğer,
Bağışlamam kendimi yüreğime ağır gelir,
Ağır gelir vicdanıma, birinizi üzdümse eğer.