Okul saatleri yıllardan beri hem ebeveynler hem de öğrenciler açısından çok büyük bir problem…
İlimiz açısından değerlendirecek olursak öğrenci uyandıktan sonra hazırlanıp okula gidene kadar en az bir saat geçiyor. Eğer okul başka bir mahallede ise öğrenci daha erken saatlerde kalkmak zorunda kalıyor. Örneğin; 7.30'da dersi başlayacak öğrenci 5.30-6.00 gibi uyanıyor. Üstelik maddi durumu kötü olan ailelerin çocukları daha da zor durumda oluyorlar. Aç, parasız, ulaşım araçlarına binmeden, yağmur, soğuk vb. gibi nedenlerden dolayı öğrenciler güçlükle okula gidiyorlar. Ayrıca olumsuz etkenlere güneşin doğmayışı da eklenince öğrenciler sabahın ilk saatlerinde olabilecek tehlikelere açık hale geliyorlar.
Başka bir sıkıntılı durumda ders saatlerinin fazla olması. Öğrenciler ortalama ilkokul, ortaokul ve lisede 5-6 saat ders görüyorlar. Bu durumda çocuklar bir işçinin günlük çalışma vaktine yakın okulda zaman geçiriyorlar. Zaten erken kalkmış, uykusuz okula gitmiş olan çocuk uzun ders süreleri de üzerine eklenince bocalamaya başlıyor. Özellikle ilk iki ders boyunca zihni uyku ile uyanıklık arasında olan öğrenci, öğretmen tarafından anlatılan konulardan bir şey anlamıyor. Ayrıca derslerde görülen konuların her yıl benzerlik taşıması ve gereksiz ayrıntılar içermesi öğrencilerin gereksiz yorulmalarına neden oluyor.
Yıllardan beri ezberci anlayış mı? öğretici anlayış mı? gibi hususlar tartışılır. Yeni eğitim programları hazırlanarak müfredatlar da bazı değişikliklere gidilir. Ancak öğrenciler açısından gerekli değerlendirmeler yapılmaz. Erken saatlerde öğrencilerin okullara gitmeleri ve çok fazla ders saatleri görmeleri öğrencilerin derslerdeki başarılarını etkiler. Eğitimde çağ atlayabilmek için ivedili bir şekilde ders saatlerinde değişikliklere gidilmesi ve derslerde gereksiz ayrıntıların çıkarılması gerektiği kanaatindeyim.
Güzel günler geçirmeniz dileğiyle Esen Kalın..
Ahmet Emrah ERCAN
Bir şair olurum,
Dökerim mısralara seni.
Bitmek bilmez mürekkebim,
Rüzgarın esmek bilmez,
Alabora olurum.
Susuz kalmış bir bedeviyim,
Yakar yüreğimi sevdan.
Kurumuş dudakların,
İçinde hapsolmuş heyecan,
Arar bekler bir ben,
Kaybolmaktan korkar,
Tutmak dokunmak istemez,
Günah görür yasakları ezemez,
Ölürüm…
Ahmet Emrah ERCAN