İnsanlar ölümü, ahireti unuttu sanki. Hatta hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyor. Oysa üç günlük dünya. Dün geçti. Bugün varız. Yarın yokuz. Buna rağmen hala düşünemiyorlar. Üstelik günü geldiğinde terk edecekleri şeylerin peşinden hala koşuyorlar. Bunu bile bile hala;
Mevki için, makam için, menfaat için hırs yaparak dünyaya tamah ediyorlar.
Nereye baksak suç, haksızlık, adaletsizlik, kin, art niyet, nefret başını almış gidiyor.
Sevgiyi, saygıyı, iyiliği, adaletli olmayı ve en önemlisi kardeşliği, insanlığı unuttular.
İnsanlar o kadar korkunç hale geldiler ki artık illegal işler yapmaya çalışıyor. Bir insanın canına kıymak, başkalarının hakkına girmek, helali, haramı unutup sadece kendi menfaatleri için bunları yapanlara artık insan bile diyemiyoruz.
Oysaki bu üç günlük dünyada insan olmak büyük bir mertebedir. Ne mutlu insan olabilene diyeceğim. Ama ne insan, insan gibi davranıyor. Ne de insanlık kalmış artık. Gün gittikçe de umudum tükeniyor. Oysa yeryüzünün en güzel varlığı insandı. Yeryüzü onun şerefine Allah tarafından dizayn edildi. Ve her şey onun hizmetine sunuldu. Bu kadar gaddar, gözü dönmüş ve insani özelliklerini de yasakladı. Ama insan bozulmaya görsün işte. Dünyayı yaşanmaz hale getirdi maalesef.
Bakın Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor..
Al-i İmran Suresi, 185. ayet: Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir.
Sonuç olarak Allah bizi yolunu şaşıran kullardan eylemediği gibi şaşıranlardan da uzak tutsun inşallah.