Manevi anlamı ve etkisi yüksek olan Ramazan Ayının içerisindeyiz. İslamiyette nefis ile mücadele edilmesinde oruç tutmak tavsiye edilir. Öyle ki evlilik çağına gelmiş ancak evlenmeye maddi gücü yetmeyen kişiye oruç tutması tavsiye edilir. Ramazan Ayında oruç tutmak sadece aç kalmak sonrasında iftar vaktinde çatlayıncaya kadar yemek değildir. Karnını doyuramayanın halinden anlamaktır. Nefsi açıkla terbiye etmektir. Zenginlerin dolduğu kalabalık sofralar değildir. Fakirlerin de yer aldığı sofralardır.
Aşağı yukarı bin dört yüz yıllık bir dini geçmiş ve Ramazan Ayı kültürüne sahibiz. Sözüm ona bu ayda mantar gibi televizyon ekranlarında çoğalan İlahiyat Profesörlerinin diş fırçalamanın orucu bozup bozmayacağını tartışmasından daha fazlasıdır bu ay. Çeşitli dini vecibelerle paylaşmanın arttığı bir aydır.
Ramazan Ayının ve oruç tutmanın maneviyatına uygun bir ay geçirmemizi diliyorum.
Ve
Muharrem Aksan!
Aslında bu olayla ilgili ayrı bir yazı yazmak istiyordum. Ancak, hafta da bir defa yazı yazdığımdan dolayı bu yazıma ekliyorum. Muharrem, 24 Mart günü Eyyübiye ilçesine bağlı Çalışkan mahallesinde özel harekat polislerinin atış talimi yaptığı bölgede ölü olarak bulundu. Henüz 16 yaşındaydı, lise öğrencisiydi ve aynı zamanda çobanlık yapıyordu. Ön otopsi raporu ve yapılan açıklamalara göre sağ eli kopmuş, vücudu parçalanmış vaziyette bulunmuş. Şanlıurfa Valiliği yaptığı açıklamada, Muharrem’ in cansız bedeninin atış talimi için ayrılan alanın yaklaşık 300 metre uzağında bulunduğunu belirtti. 2009 yılında Diyarbakır’ da benzer bir şekilde hayatını kaybeden Ceylan Önkol’ dan sonra Muharrem’ in gözleri aklımızda kalacak. Nedense bu olay ülke gündeminde gerektiği kadar yer almadı.
Orta da bir ihmaller zincirinin olduğu aşikâr. Muharrem’ in ölümü atış talimi esnasında yapılan atışlarla mı oldu yoksa o arazide meydana gelen bir patlamadan dolayı mı oldu? Olayın titizlikle soruşturulup kamuoyunun aydınlatılması gerekir.