Bir Ramazanı daha uğurladık bir bayrama daha erişmenin mutluluğunu buruk bir şekilde yaşıyoruz. Sebep derseniz eski bayramların tadı yok. Coşkusu yok. Neşesi yok. Yani kısacası eski bayramların heyecanı yok.
Düşünüyorum da çocukluğumuzun bayramları ne de güzeldi. Arefe'den başlayan hazırlıklar, temizlikler, misafirler için hazırlanan yemekler, tatlılar, külünçeler Ramazan bayramına has olan zerde ve üzlemeli pilav yapılırdı. Bayram sabahında zerde ve pilav komşulara dağıtılırdı. Bunun maneviyatını, güzelliğini ve hoşnutluğunu yaşardık.
Ayrıca yeni aldığımız elbiseleri, ayakkabıları, çorabımızı uyurken baş ucumuza koyup sabahın olmasını beklerdik. Bayram sabahında dedelerimizin, babalarımızın bayram namazından dönmesini bekler ve bütün aile bir araya gelip büyüklerin ellerinden öperdik. Çocuklara bayram harçlığı kapıya gelen çocuklara şekerler, bozuk paralar, mendiller ve hediyeler verilir ve kurulan sofraya birlikte otururduk. Daha sonra'da büyüklerimizin evlerine gidip bayramlaşırdık.
Gerçekten biz bu günleri çok özledik ve arar olduk
Ama günümüzde bunlar yavaş yavaş yok olmaya başladı.
Bu güzellikleri kaybetmekten ziyade birde çıkan bu illet yüzünden özellikle bayramlaşmayı ve bütün bağları kopardı.
Belki de bu bize rabbimizin bir cezası veya uyarısı olmalı diye düşünerek ve bunlardan ders alarak bundan sonra bari bayramlarımızın o manevi hazzını yaşamayı ve kutlamayı nasip eder inşallah deyip ve bir an önce bu illeten kurutulup bayramlarımızı eski tadında kutlarız umuduyla
Ramazan bayramınız kutlu olsun.