Bugün sosyal medyada bir yazı okudum. Gözlerime inanamadım. Tüylerim diken diken olmakla kalmadı. Resmen kanım dondu . Nasıl donmasın ki. İnsanlık bu kadar mı ayaklar altına alındı dedim kendi kendime. Yani anlayacağınız hala şoktayım.
Bakın haberde ne yazılı ?
Almanya; Yunanistan'dan 1000 ile 1500 göçmen çocuğunu alma kararı vermiş. Haber buraya kadar normal. Sonrada ilave ediyor. Son 6 yıl içinde Almanya’da tam 20 bin mülteci çocuk kayıp. Eğer doğruysa işte esas sorun bu.
Önce neden sadece çocuklar..?
Merak edeniniz var mı..?
Hemen söyleyeyim.
Habere göre çocuk mülteciler Almanya için rant kapısı olmuş durumda. Yine aynı habere göre bunların çoğu fuhuş, çocuk pornografisi ve organ mafyası elinde. Ve bu çocukların merdiven altı yerlerde, gırtlaktan başlayıp kasığa kadar göğüs kafesleri yarılıp, bütün organları para baronlarına satılmak üzere balık temizler gibi içleri boşaltılıp parçalanıyor.
Aman Allahım !
Olabilir mi bu kadar gaddarlık ?
Bir insan başka bir insana bunu yapabilir mi ?
Tamam bu dünyada maddiyat ayağına her türlü numara çevrilir.
Ama ya insanlık ?
İşte o insanlık bir türlü bulunamadı. Çünkü insanlığın telefon numarası yoktur. Demek ki boşuna Che Guevara; “Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar; ya ölmeli cellatlar, ya da hiç doğmamalı çocuklar” dememiştir.
Ve sanırım insanın en büyük ihaneti; kendisine emanet edilen insanlığını meta ve güç uğruna göz ardı etmesi ya da kaybetmesidir.
Değiyor mu peki ?
Tabi ki hayır.
Oysa Kimyası bozulmuş bir neslin, çakma sevgilerin ve fotokopi hayatların aktörü olmaktansa;
Sadece insan olalım yeterlidir.
Ve eğer farkındaysak doğum saatinle başladı ölüm saatin.
Neyi sorguluyorsun daha.
Yaşa ,yaşat ki her şey güzel bitsin.
Ne dersiniz ?
Haksız mıyım ?