Ramazan sonrası beslenme düzeni

01 Mayıs Pazar günü son iftarımızı yaparak Ramazan ayını sonlandıracağız.

Abone Ol

            01 Mayıs Pazar günü son iftarımızı yaparak Ramazan ayını sonlandıracağız. 3 günlük Ramazan bayramı uzun aradan sonra sosyalleşmenin en fazla olacağı bayram olacaktır büyük ihtimalle. Covid-19 salgınının başladığı günden beri sınırlamaların neredeye hiç kalmadığı ilk bayram. Bayram ziyaretleri, ikramlar... ; beslenme alışkanlığının tekrardan düzenlenmeye başlanacağı ilk günlerde dikkat etmemiz gerekenler neler?

            Ramazan dolayısı ile beslenme düzeninde meydana gelen değişiklikler; Ramazan Bayramı’nda öğün sayısının artmasına ve daha fazla yemek yeme istediğinin oluşmasına sebep olabilmektedir. Tekrar değişen yeme düzeni ile kişiler bazı sindirim sistemi rahatsızlıkları ile karşılaşabilirler.Geleneksel olarak bayramda şeker, çikolata, özellikle hamur işleri (baklava, börek vb.)  gibi gıdalar kan şekerini hızla yükselten ve enerji içeriği yüksek gıdalardır. Bayramda gün içinde besin tüketmemeye alışmışken birdenbire bu gıdaların sık ve çok tüketilmesi sindirim sistemi problemlerine ve kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayram süresince besin tüketimimize dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri unutulmamalıdır.

            Beslenmeye yönelik rahatsızlıkların önlenmesi ve metabolizmamızın eski düzenine dönebilmesi için Ramazan Ayı boyunca yaptığımız iftar ve sahur öğünleri yerine az az, sık sık beslenme düzeni sağlanmalıdır. Bayram sabahı en önemli öğün olan kahvaltı ile güne başlanmalı, kızartma-kavurma yöntemleriyle pişirilmiş besinler tüketilmemeli. Bayram süresince yeterli ve dengeli beslenmek için, sağlıklı beslenme tabağında yer alan dört temel besin grubunda (süt ve süt ürünleri, et/yumurta/kuru baklagiller, sebzeler-meyveler, ekmek ve tahıllar) bulunan besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmelidir.Ayrıca basit şekerlerden ve işlenmiş besinlerden olabildiğince kaçınılmalıdır. Sindirim sisteminin düzenli çalışması ve kabızlıktan korunmak için lif içeriği yüksek olan sebze, meyve ve kuru baklagillerin tüketilmesi unutulmamalıdır.

            Ramazan Ayı boyunca kaybettiğimiz sıvıyı yerine koyabilmek için günde en az 2-2,5 litre su tüketilmesi genel önerimizdir. Sıvı alımı için gazlı, asitli ve şeker içeriği yüksek içecekler yerine bitki çayları, sade maden suyu, ayran, kefir ve ev yapımı az şekerli limonataların tercih edilmesi gerekir.Geleneksel olarak bayramda ikram edilen şeker, çikolata, hamur işleri (baklava, börek vb.) gibi besinler kan şekerini hızla yükselttir. Bunların enerji içeriği yüksek olmakla birlikte besin değerleri düşüktür. Bu besinleri bayramda birdenbire sık tüketmek sindirim sistemi sorunlarına ve kan şekerinin hızlı yükselmesine neden olarak çeşitli rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle bayram ziyaretlerinde sunulan ikramlara dikkat edilmeli, aşırıya kaçılmamalı, yeterli ve dengeli beslenme ilkeleri unutulmamalıdır.

            Diyabet, kalp damar hastalıkları gibi kronik hastalığı olanlar ve özel beslenme tedavisi uygulayanlar uyguladıkları beslenme düzenine bayram süresince de uymaya özen göstererek yediklerine dikkat etmeli ve tedavilerini bozmamalıdır. Beslenme düzeninin yanı sıra bayram ziyaretlerinde yakın mesafelere yürüyerek ya da asansör yerine merdiven kullanarak fiziksel aktiviteyi artırmak oruç nedeniyle azalan metabolizma hızının artmasına yardımcı olacaktır.

GIDANIZ İLACINIZ, İLACINIZ GIDANIZ OLSUN