6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde ‘Asrın Felaketi’ olarak nitelendirilen 7,7 ile 7,6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi.
Depremler Şanlıurfa dahil 11 ilde büyük yıkıma neden olurken; son günlerde Ege Denizi açıklarında meydana gelen depremler 6 Şubat 2023 tarihini hatırlattı.
Afet ve Acil Durum (AFAD) Yönetimi Başkanlığı’nın 3 Şubat tarihinde yaptığı açıklamaya göre, bölgede meydana gelen deprem sayısı 400’ü geçti. Söz konusu sarsıntılar AFAD tarafından ‘deprem fırtınası’ olarak nitelendirilirken; Yunanistan meydana gelen depremlerin ardından önlemleri artırdı.
Depremler hem Türkiye hem de Yunanistan’da yaşayan vatandaşlarda korku ve paniğe neden olurken; Jeoloji Mühendisleri Odası Şanlıurfa İl Temsilcisi Abdulvahap Bayram, Şanlıurfa'yı da uyararak Urfanatik mikrofonuna önemli açıklamalarda bulundu.
“ŞANLIURFA’DA DEPREM OLMA RİSKİ VAR”
Açıklamasında 6 Şubat depremlerinden etkilenen Şanlıurfa’ya değinen Bayram, kentin yanı başında Adıyaman ile Bozova fayı ve Harran grabenlerinin olduğunu hatırlattı. Bu fayların 6 şiddetinde deprem üretebileceğini vurgulayan Bayram, şunları dile getirdi:
“6 Şubat’ta yaşanan depremlerden dolayı bölgede bulunan bu fayların birçoğu enerjisini boşaltmış durumda. Fakat yanı başımızda Adıyaman ile Bozova fayı dediğimiz ve bizim Harran grabenleri dediğimiz 6 şiddetinde dahi deprem üretebilecek potansiyeli olan faylara sahibiz. Buralarda her an deprem olma riski var mıdır? Tabii ki vardır. Biz her gün deprem olacakmış gibi yaşamak zorundayız bu ülkede ama bunun korkuyla değil, önlemleri alarak daha rahat bir şekilde yaşamalıyız.”
“TABİİ Kİ TÜRKİYE İÇİN BİR TEHDİT”
Yaşanan depremlerin Türkiye için de bir tehdit oluşturduğunu ifade eden Bayram, şu ifadeleri kullandı:
“Son dönemde Ege Denizi’nde art arda oluşan bu depremler tabii ki Türkiye için bir tehdit. Santorini Adası dediğimiz, daha önce volkan patlamasının yaşandığı bir ada ve volkanik tehlikenin olduğu bir alan. İşin açığı şu an zaten volkanik aktiviteden meydana gelen tektonik hareketler bunlar. Bu olası bir deprem durumunda Ege Denizi’nin kıyısında bulunan şehirlerimizde hem depremin getirdiği sarsıntı etkileri, bununla beraber olası bir tsunami dalgası gibi riskler maalesef ülkemiz için mevcut.”
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ancak şuan için önlem alınacak bir durumun olmadığı kaydeden Bayram, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Her zaman söylüyoruz; ülkemiz bir deprem ülkesi. Bunlara karşı sürekli önlem alınmalı. Bugünlük önlem alınacak bir durum yok. Yunanistan ülke olarak genel olarak bir tedbir almış durumda değil. Sadece o bölgede bulunan adalarla ilgili önlemler almış durumda. Ülkemizde şu an için bu tarz önlemler almak işin açığı absürt bir durum olur ama şehrin kıyı bölgelerini tahliye edebilecek tarzda önlem planları tabii ki olmak zorunda.”
“MARMARA DEPREMİNİN OLMA İHTİMALİ VAR”
Türkiye’de depreme karşı her zaman önlemlerin alınması gerektiğini belirten Bayram, söz konusu önlemlerin yüzyıllık projelerle olabileceğine değinerek şu cümleleri kullandı:
“Türkiye gerçek anlamda tektonik hareketlerin olduğu bir deprem ülkesi. Bunu zaten 6 Şubat’ta çok acı bir şekilde yaşadık. Bunun bir daha yaşanmayacağının bir garantisi yok, ülkemiz bir deprem ülkesi ve yaşanacaktır. Kapıda bir Marmara depreminin olma ihtimali var. Bu yüzden ülke olarak depreme karşı her zaman önlemlerimizi almak zorundayız. Bunlar yüzyıllık projelerle olabilecek önlemler.”
“SAĞLAM YAPI SAĞLAM ZEMİNDE OLUR”
6 Şubat depremlerinden sonra Türkiye’nin reaksiyon gösterebildiğini ancak gösterilen reaksiyonun henüz yeterli olmadığını kaydeden Bayram, şunları söyledi:
“6 Şubat’tan sonra ülke olarak gerçek anlamda bir reaksiyon gösterebildik. Yeterli mi dersiniz, henüz değil. Bizim yaşadığımız en büyük acının sebebi; şehirlerimizin fay hatları üzerinde kurulmuş olmasıdır. Maalesef ki deprem fayın üzerinde kurulmuş şehirlerde ne önlem alırsanız alın, siz afete maruz kalmak zorundasınız. Biz her zaman söyleriz; sağlam yapı sağlam zeminde olur. O yüzden şehirler planlanırken jeoloji biliminden faydalanılarak sağlam zeminler tespit edilir ve buralarda yapılaşmalar yapılmalıdır.”
Bayram, sözlerini şu şekilde noktaladı:
"Maalesef biz toplum olarak sadece ön görünüşüne aldanıyoruz. Binanın gerçekten sağlam bir zeminde yapılıp yapılmadığına bakmıyoruz. Daha doğrusu genel anlamda mühendislik hizmeti alıp almadığına öncelikle buna bakmalıdır. Mühendislik hizmeti almamış bir yapıda depremde, bütün afetlerde acı tablolarla karşılaşabiliriz."