15 Mart 2023'de Şanlıurfa sel felaketini yaşadı. Yaşanan sel felaketinin üzerinden bir yıl geçmesinin ardından Şanlıurfa Mimarlar Odası, bir basın açıklaması düzenledi.

Düzenlenen basın açıklamasına Mimarlar odası Başkanı Pirkan Kılıç, Mimarlar odası genel sekreteri M.Emre Çırpıcı, Mimarlar odası Başkan yardımcısı Berfin Şahin Korkmaz ve Mimarlar odası yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Manisa'dan Şanlıurfa'ya Bisiklet ile gelecekler Manisa'dan Şanlıurfa'ya Bisiklet ile gelecekler
Basın açıklamasını gerçekleştiren Mimarlar odası başkan yardımcısı Berfin Şahin Korkmaz,“Ülkemizde geçtiğimiz sene Güneydoğu bölgesinde etkili olan sağanak yağışlar 15 Mart 2023 tarihinde taşkınlar meydana getirmiş, özellikle Şanlıurfa ve Adıyaman illerinde yaşamı felce uğratmıştır. Sağanak yağış nedeniyle meydana gelen sel felaketinde; birçok karayolu ulaşıma kapanmış, şehrimizin altyapısı iflas etmiş, bazı mahallelere günlerce elektrik verilememiş, temiz suya ulaşım günlerce sağlanamamıştır. Sellerin 6 Şubat 2023’te meydana gelen yıkıcı depremden kısa bir süre sonra gerçekleşmesi nedeniyle, evlerine yerleşemeyen depremzedeler etkilenmiş, kurulan birçok çadır ve konteyneri su basmış ve depremin verdiği hasarı daha da ağır hale getirmiştir” 
Kent merkezinde birçok ev ve işyerleri sular altında kalırken Adıyaman’da 4, Şanlıurfa’da 9 yurttaşımız evlerinde ve 8 yurttaşımız da Abide Kavşağında araçları içinde hayatlarını kaybetmiştir. Toplam 21 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bu acı olayda hayatını kaybedenlere rahmet, kalanlara başsağlığı diliyor, bu acının bir daha yaşanmaması için gerekli tedbirlerin ivedilikle alınmasını istiyoruz. Şanlıurfa Merkezde yaşanan sel felaketinin; Kent merkezinden geçen Cavsak deresi, Karakoyun deresi, Mance deresi, Karaköprü-Sırrın deresi ve koruma bandında ki yapılaşmaların depremde yıkım tehlikesi oluşturduğu görülmüştür. 2012 yılında yapılan dal-geç projesi; Askeriyeden gelen Cavsak Deresi’nin, mevcut kavşakta bir baks içinde dere sularını Bamyasuyu’na deşarj ettiği projede revizyon yapılması gerektiği ve Abide çapının daraltılmasının sorun olduğu uzmanlar tarafından dile getirilse de bu konu yetkililer tarafından dikkate alınmamış yaşanan sel olayı ise taşkına ve can kayıplarına nede olmuştur.
Son yıllarda ülkemizde giderek artan sel felaketleri bir kez daha ranta dayanan bilim dışı imar politikalarını gözler önüne sermiştir. Çağdaş kentlerde sadece yolları yıkayabilen yağışlar, ülkemizde metropolden kırsala tüm yaşam alanlarımızı afet bölgesine dönüştürmekte, onlarca can ve mal kaybına neden olmaktadır. Yaklaşık 1500 yıl önce tam da bu amaç için inşa edilmiş olan şehir merkezindeki su bentleri hala işlevini koruyup ayakta dururken, yakın dönem su kanallarının işlevlerini görememesi uygulanmayan teknik ve bilimin noksanlığının göstergesidir. İbretlik kültürel tarihimizden bugünlere gelince, STK’larının felaket öncesi kurumları uyarması, özellikle AFAD'ın sel felaketinden iki yıl önce hazırladığı sel raporunun kurumlar tarafından dikkate alınmaması, endişe vericidir. Bütün bu eksikliklerden sonra; tarım arazisi üzerine inşa edilmiş olan kamu hizmet binaları, yağmur tahliye kanalları üzerine kurulmuş olan kompleks ticari yapılar konut ve işyerlerinin yaşadığı ve taşıdığı riskler ders alınmadan devam eden imar ve inşa süreçleri bu felaketlerin tekrar yaşanılacağına işaret ediyor ”ifadelerini kullandı.

URFANATİK GAZETESİ

Kaynak: Haber Merkezi