Balıklı Göl
Şanlıurfa'da doğduğu rivayet edilen Hz. İbrahim'in hikayesiyle kutsanmış bir göldür. Özellikte Urfa'da en çok anlatılan bir efsane olan Balıklı Göl, Kral Nemrut ve Hz. İbrahim arasında geçmiştir.
Hz. İbrahim, Kral Nemrut'un savunduğu putperstliği ortana kaldırmak için savaş açmıştır. Fakat aynı zamanda Nemrut'un kızına da aşık olmuştur. Bu durum üzerine Nemrut Hz. İbrahim'in yakılmasını emreder. Bunu üzerine Balıklı Göl'ün bulunduğu yere büyük bir ateş yakılır ve Hz. İbrahim ateşe atılır. Ateşe atıldığı sırada ateşler bir anda göle dönmüş ve ateşte yanan odunlarda balık olmuştur. Nerut'un kızı Zeliha' o kadar ağlamış ki gölün kenarında küçük bir göl daha meydana gelmiştir. İşte o zamandan beri bu göl kutsanmış ve içindeki balıklara dokunulmamıştır. Her zaman ziyaretçilerini sıcak bir gülümsemeyle karşılayan Balıklı Göl'ü ve dinleyenleri etkileyen efsanesini yerinde görüp yaşamak için mutlaka ziyaret etmelisiniz. Şehrin diğer turistik alanları arasındaki Göbekli Tepe'yi, Bazda Mağaraları'nı, Urfa Kalesi'ni ve Fırat Nehri'ni de gezinize dahil edebilirsiniz.
Kızlar Sarayı
Şanlıurfa'nın Binekli Köyü'ne 3 kilometrelik bir uzaklıkta bulunan Kızlar Sarayı, her ne kadar yapım yılı bilinmese de mimari açıdan ve çevresinde bulunan diğer tarihi değerlerden dolayı şehrin en gezilesi noktaları arasında…
Kasr-ul Benat olara da adlandırılan Kızlar Sarayı'na ilk inceleme 1905 yılında İngiliz asıllı Gertrude Bell tarafından gerçekleştirilmiştir. Bayan Bell, o dönemlerde bulunan anıtsal yapıları fotoğraflamış olup, bu yapılar günümüze kadar gelememiştir.
Kızlar Sarayı'nda Şehrin Soğmatar Örenyeri'ndekine benzer yazıtlar bulunuyor. Bu yazıtlar Süryanice olup, bulunduğu bölge Yazıtlar Tepesi olarak adlandırılıyor.
Şanlıurfa'nın Binekli Köyü'ndeki bu tarihi alanın tanıtımı çok fazla yapılmadığı için pek bilinmemektedir.
Halfeti Antik Kenti
Şanlıurfa'nın görülmeye değer rotalarından biri Halfeti Antik Kenti. M.Ö. 855 yılına uzanan görkemli bir tarihe sahip olan Halfeti, bugün Fırat Nehri'nin acımasız suları altında kalmış ıssız bir antik kent konumunda. Ülkemizde siyah gülün tek yetiştiği yer olarak da bilinen Halfeti Antik Kenti, tarih sayfalarında pek çok medeniyete beşlik etmiş bir yer aynı zamanda.
Yunanlıların Urima dediği, Süryanilerin Kala Rhumeyta olarak isimlendirdiği, Arapların ise Katül Rum olarak andığı Halfeti Antik Kenti, son olarak Bizanslılar tarafından günümüzdeki ismini almış. Şanlıurfa Merkez'e 120 km mesafede yer alan Halfeti Antik Kenti'nin büyük bir kısmı, GAP Projesi kapmasında inşa edilen Birecik Barajı'nın göl suları altına gömülmüş vaziyette. Şu an buradaki yerleşim yeri ise, Şanlıurfa Merkez'e 7 km uzaklıkta bulunan Karaotlak mevkiinde bulunuyor.
İlk dönemlerinden günümüze kadar yaşamın tüm renklerini hala daha üzerinde taşımaya devam eden Halfeti Kenti, ilk Şanlıurfa ziyaretinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri. Şimdiden keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz.
Bazda Mağaraları
Tarihi taş ocakları özelliği taşıyan Bazda Mağaraları Şanlıurfa'nın tarihi turistik gezi alanlarından biridir.
Harran-Han el-Ba'rür yolunun 16 kilometre sonrasında yolun sağ ve sol kısmında hemen göreceksiniz Bazda Mağaraları'nı.
Urfa, tarihini en iyi anlatan şehirlerden biridir ve Balıklı Göl'ü, Fırat Nehri, Urfa Kalesi, Göbekli Tepe'si en çok turist çeken noktalarındadır. Tabii Bazda Mağaraları da görülmeye değer özelliklere sahiptir. Mağaraların içinde tüneller, meydanlar ve galeriler bulunmaktadır. Bir rehber eşliğinde bu mağaraları ziyaret edebilirsiniz. Urfa'nın yöresel yemeklerini de mutlaka tatmalısınız.
Harran Ovası
Şanlıurfa'nın güneydoğusunda kalan Harran Ovası, günümüze taşıdığı tarihi değerleriyle bilgi veriyor ve coğrafyasıyla eşsiz bir güzellik sunuyor.
Harran Ovası, ülkemizin tarihi açısından önemli bir yere sahip. Toprağın en verimli halini gördüğümüz ova, Şanlıurfa il merkezine 44 kilometrelik bir mesafede yer alıyor ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Hz. İbrahim'in kenti olarak adlandırılan bölgede günümüze kadar birçok arkeolojik kazılar yapıldı. Bölgenin ismi tam 4000 yıldan beri değişmemiş olup, bugün de Harran olarak adlandırılmakta.
Önemli ticaret yollarının kesiştiği bir nokta olması birçok dönemde dikkatleri üzerine çekmiş ve özellikle eski Mezopotamya putperestliğinin önemli bir merkezi olmuş. Çok kapsamlı bir gezi sunan Harran Ovası, Şanlıurfa'ya geleceklerin gezi listesinde mutlaka olması gereken önemli bir bölgedir.
Şuayb Şehri
Şanlıurfa'nın 75 km güneydoğusunda yer alan Şuayb Şehri (Şuayip Şehri), Harran'ın tarihi atmosferine yakından bakabileceğiniz, Roma döneminden kalma harabe yapıların bulunduğu bir kent. Kente ulaşım yalnızca özel araçla sağlanabiliyor. Harran ya da Urfa Viranşehir üzerindeki ayrımdan ulaşabilirsiniz Şuayb Şehri'ne. Şehrin içerisinde pek çok mağara ve dehliz var, iki kilise ise yeraltında. Şuayb Şehri'nde yer alan kaya mezarların üzerine kesme taşlardan inşa edilen yapıların duvar ve temel kalıntılarının küçük bir kısmı da ayakta kalmayı başarabilmiş. Şehirdeki harabeler şimdilerde koruma altına alındı. Onun öncesinde halk hala buradaki mağaralarda yaşamını sürdürüyordu.
Şuayb Peygamber'in burada yaşadığına ve şehrin ismini Şuayb Peygamber'den aldığına inanılıyor. Yani halk arasında dolaşan hikaye bu şekilde desek daha doğru olur. Hatta Şuayb Peygamber'in yattığına inanılan mağara, en çok rağbet gören nokta Şuayb Şehri'nde.
Köy içerisinde temiz su kaynağı bulabilmek bir hayli güç. Bu nedenle özellikle yaz aylarında Şuayb Şehri'ni ziyaret edecekseniz yanınızda bol su bulundurmanızda fayda var. Şimdiden keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz.