Eski adı twitter olan, X sosyal medya platformunda “#şanlıurfadakatliamvar” diye bir hashtag açıldı. Bu hastagde yayınlanan bir videoya göre bir belediye çalışanının, kuduz bir sokak köpeğini yere yatırıp boğarak öldürdüğü iddia edildi.
Bu olay bir anda sosyal medyanın ve Şanlıurfa’nın gündemine oturdu. Sosyal medyada bu videoyla ilgili olarak yüz bine yakın yorum yapıldı.
Günlerdir herkes bu konuyu konuşuyor, tartışıyor. Konu ciddi ama mevzu tamamen bir hikâye gibi cereyan etmiş. Bu hikâye tamda “hiçbir şey görüldüğü gibi değildir” sözünün kısa filmi olmuş gibi adeta.
Olay şu; Şanlıurfa Batıkent mahallesinde başıboş kuduz köpek vakası yaşandı. Kuduz köpek parkta oyun oynayan çocuklara saldırdı, o esnada oradan geçen Mustafa Şahin adlı kişi durumu görüp çocukları korumak isterken, köpek tarafından, kolundan ve bacağından saldırıya uğradı. O civarda geri dönüşüm işçisi olarak çalışan Necmettin Çidek adlı kişi olaya müdahale ederek sokak köpeğini yere yatırdı.
Saldırıya uğrayan kişi hastaneye kaldırıldı, başıboş kuduz köpeği de belediye çalışanları köpek barınağına götürdü, olayın aslı bu.
Olayın aslı bu olmasına rağmen sosyal medyada kıyametler koptu. Hakaretler beddualar havada uçuştu.
Şanlıurfa’nın en büyük depremlerde yıkılmasını isteyenlerden tutunda, sel sularının altında kalması temennilerine varıncaya kadar ağza, adaba yakışmayan, vicdanları rahatsız eden sözler sarf edildi sosyal medyada.
Provokatörler tarafından mesele bir anda Şanlıurfa hakkında kara propagandaya dönüştürüldü.
Kötü niyetli provokatörleri olayın dışına çıkaracak olursak, çözüm isteyen bir taraf sokak köpeklerinin uyutulmasını savunurken, diğer tarafta karşı çıkıyor. Bir taraf çoluk çocuğuna korkarken diğer tarafta başıboş köpeklere.
Vatandaş sokak köpekleri yüzünden son derece rahatsız, çoluk çocuğunu dışarıya, parka, bahçeye, bakkala, fırına gönderirken endişe ile bekliyor, vatandaş bu endişesinde son derece haklıdır.
Hayvan severlerde, dilsiz, savunmasız hayvanların toplu bir şekilde cezalandırılmalarını, “uyutmak” adı altında iğne ile katledilmelerini şiddetle reddediyorlar, onlarda bu konuda son derece haklıdır.
Başıboş sokak köpekleri mevzusu, her iki tarafında asgari müşterekte haklı olduğu nadir sosyal mevzulardan biridir.
Bu yüzden her iki tarafta kendi görüşünün mutlak doğru olduğunu savunmakta ve karşı tarafa dayatmaya çalışmaktadır.
Bu ciddi toplumsal meselesinin çözülmesi için kaç insanın daha köpekler tarafından yaralanması, parçalanması, ölmesi gerekir ve kaç köpeğin daha insanlar tarafından uyutulması yani katledilmesi gerekir?