SEN AĞA BEN AĞA

Israrla inatla şehre göç eden ve şehirde yaşamayı düşleyen bir zihniyetten geriye köyde ve kırsalda kalanların üretemediği bir dünyayı ön plana çıkarmak suretiyle hayatı zorlaştırmaya devam ediyoruz. Herkesin  rahatlığı (!) hayal...

Abone Ol

Israrla inatla şehre göç eden ve şehirde yaşamayı düşleyen bir zihniyetten geriye köyde ve kırsalda kalanların üretemediği bir dünyayı ön plana çıkarmak suretiyle hayatı zorlaştırmaya devam ediyoruz. Herkesin rahatlığı (!) hayal ettiği bu yeni sistemde geleceğe kör topal yürümeye devam ediyoruz. Şimdi sormak gerekiyor: "Sen ağa ben ağa, ya ineği kim sağa?"

Bırakıp ta geride

Çöreklendik şehirde.

Kimse kalmadı köyde;

Sen ağasın, ben ağa

Kimler ineği sağa!

Bostanı, üzüm bağı

Bıraktık süt, kaymağı

Yeğledik pek uzağı;

Sen ağasın, ben ağa

Kimler ineği sağa!

Mercimeği, buğdayı

Meraları, yaylayı.

İnan unuttuk, dayı;

Sen ağasın, ben ağa

Kimler ineği sağa!

Şehir pek geldi cazip

Mevcut her türlü hizip.

Kaldık köşede sızıp;

Sen ağasın, ben ağa

Kimler ineği sağa!

Yaşlılar kaldı köyde

İş yürümedi, hayda!

Bunu almadık kayda;

Sen ağasın, ben ağa

Kimler ineği sağa!

Şehire dolduk, taştık

Bazen üzüldük, şaştık.

Tembelliğe bulaştık;

Sen ağasın, ben ağa

Kimler ineği sağa!

Yok eski haz, eski tat

Umut vermiyor hayat.

Söyle, kimde kabahat;

Sen ağasın, ben ağa

Kimler ineği sağa!