Kimi yokluğa,

Kimi cahilliğe,

Kimi yalana,

Kimi korkuya,

Kimi beş on kuruşluk çıkarına.

Ama kimse de çıkıp  siz ne yapıyorsunuz riyakarsınız demiyor.

Sömürenin

Yalancının

Duygularımızla oynayanın

Menfaati uğruna satanın

Göz göre göre yok sayanın.

Kandıranın..

Ve sonrada ortaya çıkıp hak hukuk ve adaletten bahsedip insanız diye ortalıkta dolaşana kimse çıkıp siz  ne yapıyorsunuz sahtekarsınız demiyor.

Öyle çok maskeler türemiş ki.

Yanında mı, karşında mı?

İyi mi kötü mü?

Hırsız mı arsız mı?

Melek mi şeytan mı?

Olduğunu anlamanın zor olduğu insancıklar sarmış dünyamızı. Kimse çıkıp siz  ne yapıyorsunuz yetti artık demiyor. Kısacası toplum genelinde, köklü ve yerleşik bir cehaletin hükümranlığı yaşanıyor.

Tamam!

Kötü olmak için bütün şartları zorlayanları zarafet için zorlamaya gerek yok. Ama bunların ipliğini pazara çıkarmak diye bir şey var. Fakat toplum buna karşı ne yazık ki duyarsız. Esas sıkıntı da burada

Sonuç olarak  duyarsız yaşayan toplumlar hakkındaki fikrim değişmeyecek

Hırsızlıklara, haksızlıklara ve zorbalıklara karşı kılını kıpırdatmayanların çocuklarına bırakacağı miras bellidir. Karanlık bir gelecek

Birileri "endişeye mahal yok" diyebilir

Ama inanın endişeye mahal çok