Şubat!!

Birden dank etti buldum suçluyu; ŞUBAT.

Abone Ol

Birden dank etti buldum suçluyu; ŞUBAT.

Daha ocakta her yer sıcaktı, güllük gülistanlıktı.. Ülkemde sen gelene kadar günlük güneşlikti? YALANCISIN BE ŞUBAT!

       Hep bizi yalancı baharlarla oyaladın, esas siz marta bakın, mart ayı dert ayı diye DERDİMİZİ öteledin, bizde sende bir şey var zannettik. Farkındayım görüntüye güneş koyup iliklerimize kadar üşüttün. Doğayı bile kandırdın sen, eriklere çiçek açtırıp, çağlayı önce çiçek açtırıp son fırtınada döktürdün, tavuk bile iki yumurta atıp kesildi. kedi bile şaşırdı kış gününde dama çıkıp kiremitleri başımıza düşürdü. Leylekler yola çıkmıştı dağ başında dondu. Yahu Şubat sevgililer günü. Sevgililer gününde çiçekçiye kuyumcuya üşüşenlere ne oldu? Bir TEKTAŞ, birkaç kırmızı gül, bir göz boyama, altına son model araba, bir iki sene seviyorum diye oyala, sonra attım yüzüğü başından salla. Sana güvenen, 14 Şubata inanan kaç kişinin yüzü güldü? İşte geçen sene verdiğini bu sene fazlasıyla aldın ya, senin ayın toz duman mutlu musun?  İKİYÜZLÜSÜN BE ŞUBAT!

       Nedir insanlara garezin? Var mı bize güzel haberin? Bak bu sefer yalancıktan da olsa inanacağız, çünkü bir yalan tebessüme bile muhtacız. Yokmuş, sebebi de neymiş EFENDİM neden her ay otuz ve  otuz bir gün çekiyor da şubat yirmi sekiz günmüş. Kini öfkesi buymuş. Bak HASBAYA sen, sanki bütün günlerin insanlığa yaradı da kafan iki güne mi takıldı? Ne istedin de vermedik? Verdiniz tamam da dört seneye bir gün ilave ettiniz çocuk kandırır gibi, topitop verdiniz diyor. Bak bak uyanmış kerata inadım inat diyor. Tamam ulan geri ver deprem de aldığın canları, sana marttan iki gün kaydıralım, federasyon gibi kalan maçları iki- üç aya sığdıralım. Milli eğitim bakanlığı gibi kolaya kaçar, sınavlarda ikinci yarıyıldan soru sordurmayız, sende yırtarsın 28 GÜNÜN hesabını vermekten. UYANIKSIN BE ŞUBAT!

        Baktım da maziye ne işler açmışsın başımıza dosyan kabarık.1 Şubat 1979’da Humeyni Tahrana dündü, aynı gün Abdi İPEKÇİ katledildi, sonrasında sırasıyla gazetecilik öldürüldü. Karanlıktı geliveren günler, bir yanda Afganlar, bir yanda LİBYA ve İran da TEK ADAM rejimi tesadüf mü bilmem şubatta kuruldu. 1969’ un şubatın da 6. Filo demir attı İstanbul’a boşa değildi bu geliş, artık üstümüzden hiç elini çekmeyecekti AMERİKA. Puslu havayı severdi nede olsa Dünyanın kurdu. Bunu protesto eden TÜRK GENÇLERİ meydanda yine şubatta vuruldu. Gençlerin dediği gibi oldu, 23 Şubat 1991’de körfez savaşı çıktı. Fitili ateşleyen Amerika ORTA DOĞUYU yaktı. Halada yanan bu coğrafya da her ülke birbirini vurdu, ortalık kan gölüne döndü. Artık şubat da oralara yalancı baharın bile gelmediği, deprem bölgesinde YAĞMA yapanlardan belli. Batılılar elini soktu bir kere, bütün değerleri katledildi, Saraylarının gülleri soldu bir daha gün yüzü göremeyecekler. HAİNSİN BE ŞUBAT!

       Ya hiç durmamışsın, bütün sevdiklerimizi bu ayda almışsın. İlk tiyatro yazarımız ALİ BEY, İlk kadın rektörümüz Ayşe Saffet ALPAR, en dürüst EKONOMİ bakanımız Adnan KAHVECİ, en renkli politikacımız Osman BÖLÜKBAŞI, Rock müziğin efsane ismi Cem KARACA, ilk rallicimiz Renç KOÇİBEY, ilk kadın pilot şehidimiz Ayfer GÖK, en iyi güldüren sinemacı Vahit BOZ, en iyi oyuncu yazar Orhan ASENA, Can YÜCELİ eğiten en iyi öğretmen Hasan Ali YÜCEL, en iyi belediye başkanı Lütfi KIRDAR, en kıdemli askerimiz Eşref BİTLİS PAŞA, tiyatro sanatçımız Yaman OKAY, tarihi gururumuz GENÇ OSMAN, en modern yazarımız Tarık BUĞRA, en girişimci tüccarımız Vehbi KOÇ gibi binlerce önemli insanımız senin günlerinde ya ölmüş ya öldürülmüş. Gücün o kadar uzağa gitmiş ki Dünya siyahi Müslümanların işaret fişeği MALCOLM X’in öldürülmesi de 21 Şubata denk geliyor. Hatta Adnan MENDERESİN de uçağını düşürüp yoklamışsın. Behice BORAN’ ı, Necmettin ERBAKAN’ ı da hapishanelere tıkmayı başarmış doymamışsın. VİCDANSIZSIN BE ŞUBAT!

       Milleti uyutmuşsun, önce AMPULÜ icat eden EDİSON’ u dünyaya getirmiş, herkes şimdi olduğu gibi KIŞ GÜNÜ içim ısınsın, dünya aydınlansın derken mayıştırıcılar şubatta devreye girmiş. Graham BELL doğup da telefonu milletin eline vermeseydi keşke, başına gömülüp kendini unutan gençlik yetişmezdi. Keşke 27 Şubat 1964’de COCA KOLA Türkiye ye fabrika açmasaydı, çocuklar bu zehirle tanışmazdı. Bu çeşit çeşit CİPSİNDE tezgaha konuluşu şubattır eminim. Sonra Futbol federasyonu da şubatta kurulmuş, cips var yersen, maç var izlersen. Ampul yanıyor nasılsa, karartma başlamıştı oysa. Şeyh Sait İsyanından sonra neydi o Sincan’da KUDÜS gecesi öyle? Mecliste sarık cübbe ile iftarlar, ertesi gün sokaklarda tanklar. Koskoca ay gerilimle geçti, askerde durumu fırsata çevirip hala izleri devam eden kararlarla 28 Şubat 1997’de POST MODERN DARBE tarihe geçti. Taş yerinden oynamıştı bir kere anayasa kitapçığı fırlatıldı Şubat 2001’de ve halk FAKİRLEŞTİ bir gecede. Tarihimizin en yüksek repo faizleri aldı götürdü paramızı. Sadece paramızı değil geleceğimizi de sildi süpürdü. Şubatın son günü imdada yetişti güya Kemal DERVİŞ, alıştı sol cenah şimdi de Kemalle geldi ekonomist RİFKİN, kimine göre derviş, kimine göre ermiş. Şubat soğuğunda tek tek cana, sonra topyekûn mala gelen vurgun hayra alamet değil, daha büyük vuracaksın belli. SİNSİSİN BE ŞUBAT!

       Sonra öldürücü darbelerin geldi. 23 Şubat 1653’de batı ANADOLU ilk kez sallandı binlerce kişi öldü. 1944 Bolu- Gerede salladın beş bin kişi yaşamını yitirdi, 2002’de Afyon Sultan dağını salladın 43 kişiyi hayattan aldın. 2004’de Konya da Zümrüt apartmanı çöktü 92 can toprağa gömüldü. Gittin şimdi de Adıyaman’da ZÜMRÜT apartmanını buldun. Hem de geceye denk getirdin, amacın millet tam uyku da iken sallamaktı da niye millet uyanıp da mal telaşına düşünce öldürücü darbeyi vurdun? Belli ki bu deprem felaketi ile bize dünyanın en büyük acısını yaşatacaktın. Yaşattın da, peki ya bunca cana nasıl kıyabildin? Hiç mi vicdanın yok senin, içerde ki emzikli bebeklerin çığlıkları kulağında çınlamıyor mu? Hadi aldığın canları geçtik, betona sıkışmış feryatları duymayacak mısın? Bu kadar mı şefkat yoksunusun? Bunca can aldın, değer miydi iki gün kısasın diye KİN tutmaya? CELLATSIN BE ŞUBAT!

       Şubatta doğanları tenzih ederim, Sabahattin ALİ doğdu mesela, tek tük iyi şeylerde olmadı değil, 14 Şubat 1963’de ilk böbrek nakli yapıldı mesela, 20 Şubatta BOĞAZİÇİ köprüsün temeli atıldı Asya-Avrupa AVRASYA oldu mesela, 24 Şubat 1936’da FENERBAHÇE, Galatasaray’ ı 6-1 yendi mesela. Hatta arada bir gelen artık gününde 29 Şubat 1940’da bir film gişe rekorları kırdı ‘’RÜZGAR GİBİ GEÇTİ’’, son 29 şubatın tadı da hala hafızamda. Ey ŞUBAT yalancı, ikiyüzlü, uyanık, hain, vicdansız, sinsi ve cellat var mı başka sıfatın? Kaldımı ki tükürülecek suratın? Ne o? bugün yine sıcaktın, barışacaksak gel seninle bir anlaşma yapalım, şu kalan günlerinde tüm kötülüklerini silecek MUCİZELER getir bize. Mesela enkaz altındakilerden ay sonuna kadar sağ çıkacak her canı, bizden aldıklarına sayalım. Bitsin bu soğukluğun, bitsin bu gaddarlığın, bitsin bizimle olan hesabın. Bİ SAL BİZİ, artık ÖLDÜRME! YIKMA! ÜZME!  Bak tek tek mucize kurtuluşlar oluyor azıcık umutlandım ama hala soğuksun, bırak gari trip atmayı UMUT OL bize!  Ol ki bende UMUDUN SICAKLIĞI ile içeri gireyim…

      Ama yine de güvenmiyorum sana. Yalancı olacaksa BAHARIN, CEMRE düşmeyecekse evi barkı yıkılan insanların taşına toprağına havasına suyuna, ant olsun seneye kalmaz, on ilimizi haritadan sildiğin gibi seni takvim yapraklarından silerim. ŞUBAT!!!