Asayiş

Suç endeksi sonuçları korkuttu (VİDEO)

Abone Ol

Jandarma Genel Komutanlığı sorumluluk bölgesinde 2024 yılı haziran ayı asayiş verilerini açıkladı. Açıklanan verilerde  haziran ayında meydana gelen 4 bin 329 asayiş olayında 5 bin 110 şüphelinin yakalandığı belirtildi. Verilen bilgilerde en çok işlenen suçlar uyuşturucu ve kaçakçılık suçları olarak aktarıldı.

suç oranları ilgili Urfanatik mikrofonlarına konuşan Avukat Hikmet Delebe çarpıcı ifadelerde bulundu. Türkiye de artan suç oranları ile ilgi konuşan Delebe cezaların yetersiz kaldığını, suç işlenmeden müdahale edilmesi gerektiğini burada da görevin siyasi otoritenin üstüne düştüğünü belirtti.

Şanlıurfa bazında işlenen suçlar üzerinde duran Avukat Delebe Şanlıurfa’ da feodal yapının gücünü ve beraberinde getirdiği sorunları belirtirken, Şanlıurfa da işlenen suçların en çok toprak ve namus cinayetleri olduğunu ifade etti.

İÇİN İNSANLAR GÖZÜNÜ KIRPMADAN ÖLÜR, ÖLDÜRÜR”

Toprak davalarının bitmesi gerektiğini bunun için de yetkililerin üstlerine düşeni yapmalarını söyleyen Avukat Delebe şunları da ekledi;

“Bizim bölgemizde feodal yapının güçlü olduğu Şanlıurfa gibi bir yerde aşiretçilik, ailecilik, toprağa son derece önem verme olgusu cinayetleri tetikleyen nedenlerin başında gelmektedir. Özellikle bizim bölgemizde toprağa biçilen rol son derece önemli. Bir karış arazi için insanlar gözünü kırpmadan ölür, öldürür. Bu hayli yanlış bir fikirdir. Çünkü sınırda bulunan bir taşın yeri için bile kavgalar çıkmış ve o, onun binlerce misli kadar masraflı kavgaları yapılmıştır.

“SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN DEVREYE GİRMESİ, TOPRAKLARIN CAN ALMASINA ENGEL OLABİLİR”

Toprak, arazi kavgalarının durdurulması için kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının huzurlu bir alan oluşturarak taraflar arasında barış sağlamasının gerekliliğini savunan Avukat Delebe;

“İnsanlar işin olmasından sonrasındaki kısmı çok düşünmemektedir. o öfkeyle, o mantıkla hareket edip maalesef cinayetler işlenebilmektedir. Bizim bölgede meydana gelen cinayetlerin en önemli nedenlerinden bir tanesi toprak diğeri namus. Kişiler bu cinayetleri işledikten sonra bütün hayatını, ailesinin hayatını çekilmez bir noktaya getirmektedir. Aileler de intikam duygusuyla hareket edip birilerini öldürmek için harekete geçiyor. Burada yapılması gereken arazi uyuşmazlığına ilişkin sıkıntılarda uzman ekiplerin devreye girmesi gerekir. Yani işler mahkemeye intikal etse bile yıllarca çözümlenmiyor. Çünkü arazi ile ilgili bir dava açıldığında maalesef on yıllarca devam edebilmektedir. Burada kanat önderleri, sivil toplum örgütleri devreye girerse barış ortamı sağlandığı takdirde araziler can alma noktasından çıkacaktır. Aileler üzerinde meydana gelen cinayetlerde öç alma duygusu öne çıkmaktadır. Cezaevine girdikten sonra ailedeki diğer bireyler risk altında kalıyor. Toprak dediğimiz her şey değildir sonuçta ekonomik bir metadır. insanlar onun üzerinden geçim sağlar. Uzlaşıya varmak uzlaşma sağlamak en doğru olan yöntemdir.” Dedi.

Ailelere uyuşturucu kullanımının önlenebilmesi için de uyarılarda bulunan Avukat Delebe, çocuklarımızın sağlıklı bir geleceği olsun istiyorsak çocuklarımızın iletişim kurduğu kişilere dikkat etmemiz gerektiğini ifade etti.

“KULLANICIDAN SATICIYA”

 Son yıllarda fazlasıyla kontrolden çıkan uyuşturucu kullanımının önü kesilemiyor. Kullanım yaşı ortaokul seviyelerine kadar inmiş olup artık küçük çocukların da zehirlenmesine sebep olmaktadır. Bu konuyla ilgili daha fazla önlem alınması gerektiğini vurgulayan Avukat Delebe ; “Sentetik uyuşturucu laboratuvar ortamında üretilmekte. bunun dağıtılması çok daha basit olabilmektedir. Maalesef kullanım yaşı ve satıcıların yaşı da hayli aşağılara düşmüş vaziyettedir. Neredeyse ortaokul ve lise çağına kadar kullanıcılar olabilmektedir. Bu bakımdan ailelerin de son derece dikkatli olması gerekmektedir. Arkadaş seçilirken çocukların ve velilerin de son derece dikkatli olması gerekmektedir. Elbette burada resmî kurumlara politikalar bakanlığına ve bağlı müdürlüklere de önemli ölçüde ödevler düşmektedir. Herkesin bu anlamda dikkat etmesi gerekmekte. Çünkü bilişim çağında ifade ettiğimiz gibi yüz yüze bir iletişim yoktur. İnternet üzerinden bir bağ kurulmaktadır. Buna da herkesin dikkat etmesi faydalı olacaktır.” Dedi.

“KULLANIMININ CEZASI SON DERECE AZ”

Uyuşturucu kullanımının cezasının az olması ile ilgili söylemlerde bulunan Avukat Hikmet Delebe konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Ticaretinin cezası çok fazla ama kullanımının cezası son derece az. Kişi kullandıktan birkaç sefer sonra her seferinde tahliye ediliyor. Sonrasında para tükenince maalesef satıcıların tuzağına düşmektedir. Ve satıcılar da o genç çocuk  üzerinden ticaret yapmaya başlamaktadır. kişi kullanım için o ağır olan suçu da kabul edip ticarete başlamaktadır. Kullanımdan başlar ticaretle devam edilir. Bunun engellenmesi için uyuşturucu kullanım suçunun cezasının da artması gerekmekte. Elbette ceza mahkemesi yasası 100. maddeye göre katalog suçlar içerisinde pek çok suç sayılmış. Bunlara göre tutuklamalar olabilir. Bunun da ötesinde dikkat edilmesi gereken kişinin suça bulaşmadan önce engellenmesi gerekmektedir. Bu bir devlet politikası haline gelmeli.”

“DEVLET POLİTİKASI HALİNE GETİRİLMELİ”

Avukat Delebe sözlerini şöyle sonlandırdı;

Suç işlendikten sonra suçlunun ıslah edilmesi ve topluma kazandırılması ayrı bir evredir. önemli olan  Kişi bulaşmadan önceki önleyici tedbirlerin aktif olarak hayata geçirilmesi gerekiyor. Kişi suça bulaştıktan sonra zaten savcılık makamları, mahkeme makamları gerekli cezaları vermekte. Önemli olan kişi suç işlemeden suça bulaşmadan önleyici tedbirler alarak çözmek gerekiyor. Benim Türkiye de yaptığım gözlemler sonucu ceza yargılaması daha ziyade mekanizma, sistem suç işlendikten sonraki alanla ilgilidir. Önemli olan suç işlenmeden önceki alanı geniş tutmak buna ilişkin önleyici tedbirleri devlet politikası haline getirmektir. Bu konuda siyasi otoritenin üstüne de önemli görevler düşmektedir.”