Hepimiz önce insanız.
Kimsede kusursuz değil.
Ama…
Bakıyorum kendimize bakmaktan çok başkalarının kusurlarının peşindeyiz.
Bu yüzden de memleketimde ne sorun yaşanıyorsa hemen suçu başkasına yüklüyoruz.
Kendimizi vicdanımızda böyle aklıyoruz galiba. Tabi eğer bir vicdanımız kalmışsa.
Örneğin Trafik Kazası olur;
Onlarca vatandaş cinayet gibi kazaya kurban verilir, İnsanlar sakat kalır.
Sorumsuz sorumlular ve beceriksiz yetkililer asla suçu üstlenmezler hemen topu başkasına atar,
Ve çıkıp açıklama yaparlar
Suçlu ilan edilir
Trafik Canavarı yine yollardaydı yine can aldı..
Suçlu ve tek sorumlu buraya mucuru döken, önlem almayan devlet karayolları değil, işini yapmayan ve dayısı olanlar değil, lanet olası şu kılıksız Trafik Canavarıdır..
Bu şekilde sorun çözülür.
Ekonomi tepetaklak olur, fiyatlar alır başını gider, Enflasyon tavan yapar,
Sorumlu yine ekonomiyi kötü yönetenler değildir. İsraf yapan ve kötü tercihlerde bulunan değildir.
Kimdir peki?
Sorumlu bu sefer başka bir canavardır..
Enflasyon Canavarı.
Bu acımasız canavarda mesaisini hep gariban halkı ekonomik krize sokmak için harcar.
İşi gücü memurlarla, işçilerle, asgari ücretlilerle ve kıt kanaat geçinen vatandaşla uğraşmaktır.
Zengin kodomanlara hiç dokunmaz. Onlara karşı melek gibidir.
Bi tuhaf canavardır. Yemek seçer gibi adam seçer vallahi..
Belki de dış kaynaklı bir güç olduğu için daha elit daha janti daha fantastik bir canavardır. Çünkü ekonomik kriz de asıl suç aza kanaat etmeyen gariban vatandaşın ve şu dış kaynaklı burjuva Enflasyon canavarınındır. Zenginlerin, israf edenlerin ve her tarafı kendilerine yontanların değildir.
Ya eğitim sistemini çökertmeye çalışan canavara ne demeli.
Öğrenciyi öğretmene karşı doldurtan, kendine emek veren o değerli varlığı önce silahla vurup sonra defalarca bıçaklatıp hunharca öldürten, kendini Ebeveyn sanan, eşiyle beraber dünyaya malzemeden çalarak getirdikleri çocuklarından bir dahi yaratmasını öğretmenden bekleyen, eğitmeden, öğretim isteyen, benim çocuğum, benim çocuğum demekten başka bir şey bilmeyen, bilinçsiz ebeveynleri öğretmene saldırtan ve en önemli değerlerimizi elimizden alan, bize saygıyı- hoşgörüyü unutturan da bu canavarı ne yapmalı. Hayır hayır sorumluluk kabul etmemek için başkasını suçlayan çok değerli bürokratlarımız, değerli büyüklerimiz ve saygı kaybeder bizleri kast etmiyorum. Ben sade vatandaş olarak ne haddime. Zaten her Türk evladı sütten çıkmış ak kaşık gibi, suçsuz ve masumdur. Asıl suçlu canavar henüz o sorumsuz sorumlular tarafından keşfedilmedi. O canavar açıklandıktan sonra bilindik olur ki vay o canavarın haline. Bizi cahil bırakan, çağ atlamamıza engel olan ve her sene eğitim sisteminde yapılan değişikliklerle başını döndüren , eşgali ve kimliği tam olarak tespit edilemeyen o canavar; belki de Van Gölün' de ikamet ettiği tespit edilen Van Gölü Canavarı' dır.
O halde…
Suçlu ve Sorumlu Van Gölü Canavarıdır.
Görüyorsunuz değil mi ?
Sorumluluk almadığımız hayatlarımız nasılda zincirleme birbirine bağlı. Hepimiz bir ötekinin eylemi sonucu mutlu oluyor ya da özrünün kefaretini ödüyoruz. Doğru olan şu ki; nasıl bir insan bizim yolumuzu çiziyorsa, bir başkasını da biz ediyoruz yolundan veya vesile oluyoruz atacağı adımdan. Ya da çekilmez kılıyoruz hayatını. Çünkü suçlu hep başkasıdır bizim bütün hayatımızda. Bizler sütten çıkmış ak kaşık.
Sonuç olarak hayat böyledir işte. Kesişen hayatlar ve yollar zinciri kimsenin kontrol edemediği ve hep bahanesine sığındığımız bir hayat. Ve her kes kendi vicdanında masum. Çünkü hayatı herkes kendisinde olabildiği vicdanı kadarını görür. Onu ancak kendi zekası ölçüsünde anlayabilir. Bu zeka düşük türden ise, tüm zihinsel yetenekler, en büyükleri bile, onun üzerinde etkide bulunamayacaktır. Ve o da bu bahane yeteneklerin (!) sahibini algılayamayacak. Sadece onun kendisiyle ortak olan zayıflıkları, menfaatlerini, mizaç ve karakter eksikliklerini arayacaktır. işte bu yüzden hiç kimse kendinden fazlasını göremez bu hayatta. Hele menfaatine dokunuyorsa . Bu türden insanları tanıdıkça ve gördükçe aranızdaki tek şeyin mesafe olabileceğini anlıyorsun. Bütün bunlara rağmen göremeyenler ve anlayamayanların suçluları yine bellidir. Ya zaman ya da kaderdir. Çünkü başka suçlu kalmadı literatürde..