Yazımı ve konusunu ne ile destekleyeceğim konusunda kararsız kaldım. Kur’ an-ı Kerim’le mi, hadislerle mi, sünnetle mi, anayasayla mı, kanunlarla mı… Yapılanın hiçbir yazılı veya sözlü kuralda yeri yok. Geçtiğimiz günlerde Hatay Dörtyol Yeni Yurt Merkez Camisinde, cami imamı veya müezzini olduğu belirtilen şahıs Kur’ an Kursuna gelen çocuğa, oyun oynadıkları iddiasıyla arkadaşlarının önünde saldırdı. Daha da beteri bu şahsın daha önce defalarca benzer şekilde davranışlarından dolayı şikayet edilmesine rağmen herhangi bir adli veya idari soruşturmanın açılmadığı iddiası. Sosyal medya sayesinde daha önce yaptıkları yanına kar kalan bu şahsın yaptıkları kamuoyuna duyuruldu.
Sadece belli şartları taşımak çocuklarla ilgili bir mesleği yapabilmek için yeterli olmamalı. Merak ediyorum acaba bu şahıs baba mı evladı var mı? Kendi çocuğuna aynı şekilde davranılsa kaldırılıp yere vurulsa ne yapardı, nasıl bir tepki verirdi! Belli ki empati duygusundan yoksun ve bir çocuğa nasıl yaklaşacağını bilmiyor ama çocuklara eğitim verme görevini liyakatsiz bir şekilde elde etmiş… Hatay Barosu ve Çocuk Hakları Komisyonunun bu olayın takipçisi olmasını umuyorum.
Hz.Muhammed(sav)’ in döneminde Suffa Meclisinde eğitim verilirdi. Suffa Meclisi başta kimsesizlerin barınması için yapılmış ancak daha sonra birer eğitim yuvasına dönmüş. Bugünkü İslami Eğitim Suffa Meclislerine dayanmakta. Buralar hoşgörü merkeziydi, bugün dini kitaplarda okuduğumuz birçok sünnet ve hadis buralarda yaşanmış ve söylenmiştir. Hatta Kur’an-ı Kerim’ in bazı bölümleri burada inmiştir.
"Bazen (kıraatı) uzatma niyetiyle namaza başlıyorum da bir çocuğun ağlayışını duyunca annesinin onun ağlamasıyla ne çok tedirgin olduğunu bildiğimden namazımı kısa tutuyorum." Bu Hadis-i Şerifte Hz.Muhammed(sav)’ in çocuklara verdiği önemi okuyoruz.
Eyy Ümmet-i Muhammed yazı bu kadar.