Şükür Kavuşturana

Hafta sonu kardeşim Ramazan ASLAN’ın oğlu Alişan’ın ve kardeşim Feridun DEMİR’in oğlu Ali’nin mutlu günlerine hep birlikte tanıklık ettik. Onlara bir ömür mutluluk dileyerek esas konumuza dönelim.

Abone Ol

Hafta sonu kardeşim Ramazan ASLAN’ın oğlu Alişan’ın ve kardeşim Feridun DEMİR’in oğlu Ali’nin mutlu günlerine hep birlikte tanıklık ettik. Onlara bir ömür mutluluk dileyerek esas konumuza dönelim.

Tanıklık ettiğimiz diğer konuları da kısaca irdeleyelim. Eş dost akraba hep birlikte bir araya gelip bu mutlu günün keyfini çıkardık. Özellikle makamların dışarıda bırakıldığı ve herkesin bir birini olduğu gibi anladığı ve ağırladığı, akrabaların olmadığı, dostluğumuzun  ve kardeşliğimizin değerini birlikte geçirdiğimiz kaliteli zamandan daha iyi anladık. Geçmişten bugüne çok güzel günleri ve anıları yad ettik. Ahmet Çelikbaş’tan Suphi Koçhan’a, Mahmut Genç’ten Sadun Ak’a ve Orhan Aslan’dan Feridun Demir’e esprilerin havada uçuştuğu geceye Suphi ile Mahmut’un takışmalarına kahkahalarla eşlik ettik. Meğer ne çok varlıklıymışız biz. Böylesine bir güzelliğe sahip olmakla.  Sohbet esnasında  bir cümle vardı ki Mahmut özellikle yaz dedi. Mahmut’un  Suphiye cevaben;

“Aslında söylenecek çok şey var. Benim söylemem senin dinlemen yasak.”

Ve tabi ki Suphi kardeşimin cevap vermek için çırpınışını izlemek ayrı bir keyifti. İyi ki varsınız kardeşlerim. Ve bu güzel günü yaşattığı için Allaha şükürler olsun.

Gelelim tanıklık ettiğimiz diğer konulara. Keseye ve makama göre yapılan riyakarlıkları saymazsak vekillerimiz teşrif etmişlerdi. Yaklaşık üç yıldır görmediğimiz, halkın içine karışmayan ve yeni tanıma şerefine nail olduğumuz vekillerimizi. Dostlarımızın mutlu günlerine geldiniz. Sağ olun var olun. Umarım bu gelişiniz dost pazarda görsün olmaz. Bence çıkın insanların içine. Durumlarını görün. Hatta pazara gidin. Sizi pazarda da görsünler. İnsanların nasıl pazar kırıntılarını toplamak için çabaladığını, dışarda sokakta, caddede görün. Onların nasıl çöp kutularının müdavimi olduklarını görürsünüz. Veya memleketin Şanlıurfa’ya döndüğünü, trafik ışıklarının dilencilerden geçilmediğini görürsünüz. Bakarsınız biraz üzerinize alınırsınız milletin bu perişan halini. Gerçi pek umudum yok ama yine de bir vatandaş olarak söylemiş olayım. Bunu söylerken de vatandaş Orhan olarak amacımın ne veliye dil uzatmak ne de deliyi taşlamak olmadığını belirteyim.

Sonuç olarak Demir ve Aslan ailesine hayırlı olsun der. Alişan-Fulya ve Ali-Kardelen çiftine ömür boyu mutluluklar diler. Saygılar sunarım.