Buram buram tarih kokan, tarihin ve kültürün hazinesi olan Urfamızda; o kadar çok tarihi yerlerimiz var ki saymakla bitmez. Ama biz bunlara ne kadar sahip çıkıyoruz . Onu sorgulamak gerekir. Turizm alanında memlekete kademe atlatacak olan bu değerlere sahip çıkarak hem bugünümüze hem de geleceğimize katkıda bulunabiliriz. Şanlıurfa turizmine çok büyük katkısı olacak olan bu tarihi yerlerimizden bir kaçını sıralayalım dersek;
Göbekli tepemizi,
Soğmatarımızı,
Urfa GAP barajımızı,
Halfetimizin Karagülünü,
Sivereğimizin kayak merkezi Karacadağını,
Takoran vadisini,
Haranda bulunan İslam tarihinin ilk üniversitesi olan Harran Üniversitesini,
Kubbeli evlerini
Tarihi Urfa sokakları, camileri
Unutulmaya yüz tutmuş kaderlerine terk edilmiş bir çok tarihi mağaraları
Ve gastronomisini bulunmaktadır.
Ayrıca Balıklı gölü, Eyyüp Peygamber Makamı ve ilçelerdeki türbeleri de din turizmi için harekete geçirmeliyiz. Tıpkı eskiden olduğu gibi hacca gitmeden önce Urfa’ya uğrayan hacı adaylarının uğradığı gibi.
Her tarafı tarih fışkıran il ve ilçelerimizde özellikle Halfeti, Birecik, Bozova, Siverek ve diğer ilçelerimizdeki turizme katkı verecek yerlere sosyal tesisler yapılıp yerli ve yabancı turistlere oturma ve dinlenme yerleri açılıp hizmet sunulması Urfa’mız için turizm açısından büyük önem taşır.
Bu konular her dönem gündeme getirilir, bir çok tartışmalar konuşmalar yapılır ama söz var icraat yok maalesef. Ama artık yetkililer gerekeni yapıp el ele verip daha çok çalışarak Urfa tarihine, kültürüne, geleneğine ve göreneğine sahip çıkmalıdır. Buda Urfamızın turizmi acısından önem arz etmektedir. Ayrıca dışarıda sadece müzik ve gastronomiyle değil, diğer tarihi ve turistik yerlerimizi de ön plana çıkartarak memleketimize hizmet edelim.
Ve diyorum ki; Gelin Urfalılar birlik olalım. Tarihimize kültürümüze sahip çıkalım.