Garip bir hayat yaşıyoruz, içinde her kesimden, her şeyden, her insandan var. Öyle garip ki, her türlü imkana sahip olup doyasıya yaşayanlar, imkansızlıktan kıvranan kesimi hiçbir zaman görmedi, ya da görmezden geldi. Üstelik zekatı farz sayan Dinimizin emrini hiçe sayarak.
Devir ağır, yıl ağır, geçim derdi zorluyor
Tok yatanlar ne bilsin aç gezenin halini!
Enflasyon canavarı yoksullara hırlıyor
Bol yiyenler ne bilsin kıt yiyenin halini!
Siyasi gücü olan varlığa atmış demir
Yoksul isen söylenme, kuru ekmeği kemir.
Göbeği ve ensesi yemekten olmuş Pamir
Et yiyenler ne bilsin ot yiyenin halini!
Hali vakti yerinde, bir şeyi etmez umur
Hiç açlığı tatmamış varlıkla geçmiş ömür.
Gün boyu atıştırır, yuvarlar abur cubur
Tepedeki ne bilsin alttakinin halini!
Cebinde metelik yok, hayali bile kara
Çocuğuna veremez harcamak için para.
Açlıkla hemhal olur işsiz güçsüz fukara
Bol maaşlı ne bilsin maaşsızın halini!
Herkes bir yol tutturmuş görmez yanındakini
Esnaf siftah peşinde, çiftçi kollar ekini,
Kimi altın depolar, kimi okşar çekini
Güçlü olan ne bilsin garibanın ilini!