Engelli bireyler için sosyal yaşama ne kadar dahilsiniz araştırması yaptık. Bulunan engelleri dolayısıyla çekindikleri için pasif bir yaşam sürdürenler kadar, ailesinden yeterli desteği görmüyor oluşlarının da onları pasif bir yaşama sürüklediği belirtildi.

Ailelerin dışarda oluşabilecek tehlikelerden korkmaları dolayısıyla kısıtladıkları bireyler onları kaybettikten sonra sosyal yaşama uyum sağlayamıyor. Peki aileler neler yapmalı?

Doğumundan 17 yaşına kadar eğitim dahi almadığını ve buna bahane olarak sürekli görme engelinin önüne sürülmesinden bıkan Halil Tanık, 8 yıllık mücadele sonrası istediği yaşama kavuştu.

Kendisi gibi engeli dolayısıyla haklarından mahrum kalan Engelli bireyler için konuşan Halil Tanık engelimizle barışık olmayı onu bir kusur olarak görmekten vazgeçmeyi tavsiye etti. Bu şekilde yaşamlarını daha iyi idame edebileceklerini belirtti.

Urfanatik mikrofonlarına konuşan Görme engelli Halil Tanık, engellerine rağmen başardıklarını anlattı.

“ENGELİM DOLAYISIYLA MAHRUM KALDIĞIM”

Görme engeli bulunan Halil Tanık;

“Ben 1986 yılında Şanlıurfa Hilvan ilçesinin Yuvacalı köyünde doğdum. Doğuştan bir gözüm görmezken 10 yaşımda oyun oynarken diğer gözümü de elim bir kaza sonucu kaybettim. Görme yetimi tamamen kaybetmemle hayatımı köyde sürdürmeye devam etmek zorunda kaldım. Köyde sürdürmek zorunda kaldığım yaşamım ve engelim dolayısıyla mahrum kaldığım her bir durum benim için daha da çekilmez bir durum haline geliyordu”

Gaziantep

’te görme engelliler okulu olduğunu öğrendim ailem başta karşı çıktı yapamazsın edemezsin diyerek. Yaşım geçiyordu ve bir şeyler yapmak istiyordum” dedi.

“ENGELİM EĞİTİM ALMAMA ENGEL OLMAMALIYDI”

Yaşamıyla ilgili kararları kendi aldıktan sonra hayatında oluşan değişimlere değinen görme engelli Tanık konuşmasında; “Ankara’da yaz eğitimi okulunun varlığını öğrendim. Sadece iki aylık bir okuma yazma kursu ve ilkokul diploması veriyordu. 8 yıl ailemle mücadele ettim gitme gidersen maaşın kesilir, yapamazsın, edemezsin, eğitim görünce ne değişecek cümlelerini dinlemeyerek tek başıma Ankara’ya gittim. Ankara’da 3 aylık eğitim aldım. İlkokul 5.sınıf diploması aldım. Şanlıurfa’ya dönerek açık öğretim kaydımı yaptım. 6,7 ve 8. Sınıfı bir yılda, liseyi de 2 buçuk yılda bitirdim. 2015 yılında üniversite de RTS okumaya hak kazandım. 2017 yılında RTS bölümünden mezun olduktan sonra tekrar yazılıp coğrafya bölümü okudum. Şuan da başka bir bölümde eğitim görüyorum. Türk edebiyatı bölümü öğrencisiyim. Hayatımdaki engelleri kaldırmayı başardım ben istediğim yere tek başıma gidebiliyorum.  Gören insanların aldığı eğitimi gördükçe kıskandım benim eğitim hayatım kıskançlıkla başladı engelim eğitim almama engel olmamalıydı” ifadelerine yer verdi.

BÜYÜK ENGELİMİZ AİLELERİMİZ”

Görme engeli bulunan Halil Tanık, son olarak şunları söyledi;

“Ailemden destek almadım tek başıma mücadele ettim sadece öğretmenlik yapan bir kardeşim bana olabildiğince yardım ediyordu. Ben hala tek başıma mücadele ediyorum. Okudum hem kendime hem aileme faydam dokundu. Engelliler için eğitim çok önemli. En büyük engelimiz ailelerimiz. Aileler biraz da olsa destek olursa engelliler daha birçok şeyi başaracaktır. Toplumda engellilere fırsatlar tanındığı zaman engelli bireylerimizin başaramayacağı bir şey yok diye düşünüyorum. Aile engellinin dışarı çıkarak sosyalleşmesine izin vermeli.  Evde tutulduğu sürece engelli birey de bir zamandan sonra durumu öyle kabulleniyor. Ben bir engelliyim ve ben dışarı çıkamam psikolojisiyle yaşamını dört duvar arasında sürdürmeye şartlıyor kendini. Lütfen engellerimizle mutlu olmamıza destek olun ve bizim için yaşamı daha da çekilmez bir hale getirmekten vazgeçin. Engellerimizle de mutlu olabiliriz.”
Muhabir: Seher Ağaç