Kaynak: AA - Anadolu Ajansı
Türkiye'den Filistin için Lahey'de önemli adım
Türkiye, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına müdahil olacak. Lahey'de sunulacak dosya, Gazze'deki soykırım iddialarına ilişkin önemli kanıtlar ve hukuki argümanlar içeriyor. Türkiye'nin müdahillik başvurusu, uluslararası hukuki ve politik baskı oluşturacak.
Türkiye, Filistin İçin UAD'deki Soykırım Davasına Müdahil Oluyor
Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına Türkiye'nin de müdahil olacağı açıklandı. Bugün Lahey'de sunulacak olan dosya, Türkiye'nin bu konuda attığı önemli adımlardan biri olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'nin Müdahillik Başvurusu
Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya'dan sonra Türkiye, Güney Afrika ile İsrail arasındaki soykırım davasına müdahillik bildiriminde bulunan yedinci ülke olacak. Türkiye'nin başvurusunun sembolik önemi büyük. Gazze'deki soykırım iddialarına ilişkin en önemli müdahillik bildirimlerinden biri olacak olan bu adım, diğer bölge ülkelerinin de müdahil olma kararlarını güçlendirebilir.
Soykırım Sözleşmesi'ne Dayalı Hukuki Argümanlar
Türkiye'nin sunacağı metin, Güney Afrika'nın tezlerini destekler nitelikte olacak. Soykırım Sözleşmesi'nin ilgili maddelerinin, özellikle 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'in Gazze'de gerçekleştirdiği iddia edilen katliamlar çerçevesinde nasıl yorumlanması gerektiği üzerine odaklanacak.
Müdahilliğin Dayanağı ve Süreci
Devletler, UAD nezdinde açılmış bir davaya Divan Statüsü'nün 62. ve 63. maddeleri üzerinden müdahil olabiliyor. Türkiye, 63. madde üzerinden başvuracak olsa da 62. maddeyi de ileride kullanma hakkını saklı tutuyor. Bu maddeler, devletlere davanın esası hakkında yorum yapma, duruşmalara katılma ve beyanlarda bulunma hakkı tanıyor.
Türkiye'nin Müdahilliğinin Önemi
Türkiye'nin Gazze'de yaşanan soykırıma ilişkin davaya müdahil olması, uluslararası arenada hem hukuki hem de ahlaki sorumlulukları teyit etmesi anlamına geliyor. Türkiye'nin, özellikle 19 Temmuz’da İsrail’in Gazze'de işgalci güç konumunda olduğunu belirten danışma görüşüne atıf yaparak Divan’ı kendi içtihadını takip etmeye zorlaması bekleniyor.
Müdahilliğin Amacı
UAD'deki davalara müdahillik, devletlerin davacı devlete katkı sunma yolu olarak yeni bir anlam kazanıyor. Özellikle soykırım gibi tüm insanlığı ilgilendiren konularda, devletlerin kendi menfaatlerini de etkileyen bir sebep olarak müdahillik başvurularında bulunması önem kazanıyor. Türkiye'nin bu adımı, bölgesel barışa ilişkin diğer çabalarla birlikte değerlendirildiğinde, diğer bölge ülkelerini de uluslararası hukuk ihlallerinin tespiti ve Filistinlilerin haklarının savunulmasına daha aktif bir şekilde katılmaya teşvik edebilir.
Sonraki Adımlar
Türkiye'nin müdahillik bildiriminden sonra Divan, davanın tarafları olan Güney Afrika ve İsrail'den yazılı gözlemlerini isteyecek. Divan, gerekli görürse müdahilliklerin kabul edilebilir olup olmadığına ilişkin sözlü duruşma düzenleyebilir. Türkiye'nin müdahillik metninin hafta bitmeden erişime açılması bekleniyor. Bu metin, Divan'ın internet sitesinde kamuya açık olacak.
Güney Afrika'nın Davası
Güney Afrika, 29 Aralık 2023'te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine UAD'de dava açmıştı. UAD, İsrail'in Gazze'deki eylemleri nedeniyle tedbir kararları almıştı. Türkiye'nin müdahillik başvurusu, bu davanın seyrini ve sonuçlarını önemli ölçüde etkileyebilir.
Yorumlar