20. yy içinde toplu taşıma araçları çok kullanılırdı.
20. yy içinde toplu taşıma araçları çok kullanılırdı. Araçlar, şimdiye göre çok daha konforsuz ve eskiydi. Otobüsler ve minibüsler tıka basa doluydu. Metro ülkemize gelmemişti. Şehirlerarası yolculuk, insanlar için bir eziyet gibiydi. Uçakla seyahat, orta halli vatandaş için bile çok pahalıydı. Günümüzde çok farklı bir tablo var mı acaba? Toplu ulaşım araçları ve içindekiler ne kadar değişti? Veya değişmedi!
Günümüzde çoğu kimsenin özel aracı var. Bunlar maddi durumu iyi olan insanlar. Bu yüzden toplu taşıma araçlarına olan rağbet de azaldı. Eziyeti çekenler yine toplu taşıma araçlarını kullananlar. Toplu taşıma araçları günümüzde oldukça konforlu. İnsanlar, bu araçların yapısından dolayı genelde rahatlar. Ancak sadece yapıları için geçerli bu rahatlık.
İnsan yoğunluğu yönünden toplu taşıma araçları yine dopdolu. Bayanlar ve erkekler iç içe. Eskiden yaşlılara olan saygı kaybolmuş durumda. Ayaktaki yaşlılar, haklı olarak oturan gençlerin gözlerinin içine bakmakta araçlarda. Gençler ise onlardan kafalarını çevirmekte. Önceki zamanlarda, insanların bu konuda daha duyarlı olduğunu düşünmekteyim.
Bu sıralar, toplu taşıma araçları içinde daha fazla sorun yaşadığımız üç tanesi bulunmakta; şehir içi otobüsler, halk otobüsleri ve dolmuşlar.
Bunların içinde en ilginci dolmuşlar. Dolmuşlarda hala arabesk müzik dinlenmekte ve elden ele para verme olayı sürmekte. Bu araçlarda hala 20. yy etkilerini görmekteyiz. Halk otobüslerinin de dolmuşlardan farkı yok. Belediye otobüsleri, kalkış-varış v.s. olarak düzenliliğini korumakta. O ikisine göre halka daha çok hitap etmekte. Ancak üçünün de handikapları, doluluk oranları. Oysa üçü de şehir içi yolcu taşımacılığında önemli yere sahip. Bu araçlar trafikte de büyük keşmekeşe neden olabiliyor.
Toplu taşıma araçlarının semtlere dağılımı konusunda ciddi yanlışlar mevcut. Bu araçların fazla kullanılmadığı yerlere, çok sayıda araç tahsis edilebilmekte. Araçların fazla kullanıldığı yerlere de az sayıda araç verilebiliyor. Bu yüzden gereksiz yere, bazı araçlar çok dolu, bazıları da boş olabiliyor.
YİNE DE ŞÜKÜR!..
Toplu ulaşım denince metro, tren, hızlı tren, tramvay, vapur, uçak v.b. unutulmamalı. Tren, 19. yy başında İngiltere’de kullanılmaya başlanmış. Tren, artık eski tren değil. Hızlı ve yeni versiyonları mevcut. Metro, 19. yy ’ın ikinci yarısında yine İngiltere’de kullanılmaya başlanmış. Modern anlamda hızlı tren, 20. yy ‘ın ikinci yarısında Japonya’da yolcu taşımış. Hızlı tren ve metro konforlu sayılabilecek vasıtalar. Ülkemize gelişleri de sonradan oldu zaten. Tramvayın ise şimdilerde çok popülerliği bulunmamakta.
Uçaklar, günümüzün en önemli ulaşım araçlarından. 20. yy başından itibaren kullanılmaya başlanan uçak, günümüzde çok sayıda insana hitap etmekte. Hem konforu hem de hızı onu popüler yapmakta. Güvenilirliği de üst düzeyde. Artık her kesimin binebildiği bu ulaşım aracı, ülkemizde de çok rağbet görmekte.
Gelişmiş ülkeler, toplu taşıma sistemlerini, ilerlettikleri alt yapıları sayesinde rayına oturtmuşlar. Hatta bazı ülkeler, bilinçli insanları sayesinde toplu taşıma olayını aşmışlar. Bu ülkelerde, toplu taşıma araçları yerine; bisiklet, elektrikli motosiklet, elektrikli araba gibi vasıtalara rağbet daha fazla. Bu sayede hem çevrelerini kirletmiyorlar hem de insanlarına daha olumlu hizmetler veriyorlar. Ülkemiz, henüz o seviyelere ulaşamamış.
Bazı ülkeler ise ulaşım yönünden çok sıkıntılı. Yani ülkemizdeki toplu taşıma kalitesi, bazı ülkelerinkinden daha ileri düzeyde. Mesela Hindistan çok kalabalık olduğu için araçlar yetmemekte ve insanlar onların üstüne, yanlarına ve arkalarına da doluşmakta. Orada ulaşım için, çok garip araçlar da bulunmakta. Keza gelişmemiş Afrika ülkelerinde de sıkıntı büyük. İşte bu gibi nedenlerden dolayı, halimize şükretmek de gerekiyor galiba!