Yaşam

Urfa'da bu davalarda artış var!

Abone Ol

Tüketici hukuku, işçi alacağı, işe iade ve ticari davalar... Pandemi, özel hukuk işlerinin önemli bir kısmında başvurulması zorunlu olan arabulucuların elinde bu tür dosyaların birikmesine neden oldu. Salgın tedbirleri kapsamında birçok duruşmanın ertelenmesi ve bu süreçte hak arayışları için başvuruların devam etmesi sonucu biriken dosyalar arasında enerji şirketlerine karşı hak arayışlarında bir artış yaşandı. Şanlıurfa'da arabuluculuk yapan eski baro başkanı av. Hikmet Delebe, "Özellikle arabulucuların elinde DEDAŞ’a yönelik dosyalarda ciddi bir artışın olduğunu daha rahat bir şekilde ifade edebilirim" dedi.

"ARABULUCUYA GİTMEDEN DAVA AÇAMIYORSUNUZ"

Özel hukuk işlerinin büyük bir kısmında dava açmadan önce arabulucuya başvurmak zorunlu. Önce anlaşma yoluna gidilmesi için çabalanıyor, anlaşma sağlanamadığı takdirde yargı süreci başlıyor. Avukatlar, özel hukuk işlerinde hak arayışına girenler için anlaşma sağlanması amacıyla arabuluculuk yapıyor. Şanlıurfa eski baro başkanı avukat Hikmet Delebe de arabuluculuk görevini üstlenen hukukçulardan biri. "Pandemi döneminde hayat önemli ölçüde yavaşladı, bu tabi ki adliyelerde hak arama yönündeki çabalara da yansıdı" diyen Delebe, arabuluculuk hakkında şu bilgiyi paylaşıyor: "İlk başlarda arabuluculuk iş hukukunda çıkmış iken daha sonra ticari davalarda da arabuluculuk zorunlu hale getirildi ve son olarak da tüketici hukukunda arabuluculuk zorunlu hale getirildi. Şu an özel hukuk ilişkilerinin önemli bir kısmında arabuluculuk 'dava şartı' olarak Türkiye’de uygulanıyor. Tüketici hukuku ile ilgili, işçi alacağıyla ilgili, işe iade davası ile ilgili ya da ticari dava ile ilgili bir talepte bulunulacağı zaman doğrudan dava açamıyorsunuz. Önce arabulucuya gidip oradan bir sonuç almanız gerekiyor. Arabulucuda dosya uzlaşma ile sonlanmazsa daha sonra hakkınızı mahkemelerde arıyorsunuz."

"DEDAŞ’A YÖNELİK DOSYALARDA CİDDİ ARTIŞ VAR"

Pandemi sürecinde vatandaşın hukuki anlamda çeşitli çareler arayışına girdiğini ifade eden Delebe "Pandemi insanlara çok şey öğretti, çok çeşitli çareler arayışına girmeyi itti. Bu bakımdan arabuluculuk da, esasında kişileri mahkemeden önce gitmesi gereken bir yol olarak kendini daha çok hissettirmeye başlattı" dedi. Delebe, bu süreçte DEDAŞ'a yönelik dosyalarda bir artış yaşandığını belirterek şöyle konuştu: "Özellikle tüketici hukukunda arabuluculuk başvuruları son dönemde arttı. DEDAŞ’a karşı ya da enerji kuruluşlarına karşı, tekel niteliğinde olan şirketlere karşı açılacak olan davalarda öncelikle arabuluculuğa gitmek zorunlu hale getirildi. Özellikle arabulucuların elinde DEDAŞ’a yönelik dosyalarda ciddi bir artışın olduğunu daha rahat bir şekilde ifade edebilirim. Çünkü tüketici hukuku ile ilgili bütün ihtilaflar önce arabuluculuğa gitmek zorundadır."

İŞÇİ İŞVEREN ARASINDA TAZMİNAT DAVALARI DA ARTTI

Delebe'nin anlattıklarına göre, DEDAŞ'tan sonra işçi ile işveren arasındaki tazminat davalarında da bir artış söz konusu. "İkinci sırada bana göre, işçi ve işveren ilişkisinden kaynaklanan tazminat davaları var" diyor ve ekliyor: "Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı ve işe iade davalarının tamamında arabuluculuğa gitme zorunlu hale getirildi ve dava şartı kapsamında da bu dosyaların sayısı da pandemi döneminde ciddi anlamda arttı."

TARAFLARIN KARŞILIKLI ANLAŞMASI GEREKİYOR

Delebe, arabuluculukta bir altyapı sorunu olduğunu düşünüyor. "Arabuluculuk alanının daha da genişleşmesi gerektiğini düşünüyorum" diyerek bu düşüncesini şu sözlerle destekliyor: "Çünkü tarafların serbestçe üzerinde tasarruf edebilecekleri tüm alanlarda arabuluculuk zorunlu hale gelmeli. Yani kamu hukuk boyutunu ilgilendirmiyorsa, taraflar kendi rızasıyla belli bir noktada uzlaşı saklayabileceklerse, bütün bu alanlarda arabuluculuk zorunlu hale gelmeli. Nitekim Avrupa uygulamasında, örneğin İtalya’da itilafların yarısı arabuluculukta çözümleniyor. Fakat bizde arabuluculuktan faydalanma ölçeği henüz istenilen noktada değil. Biraz da alt yapı konusunda sıkıntılarımız var, çünkü bir tarafın talebi ile arabuluculuk yapılması mümkün değil. Böyle olunca da özel alandaki arabuluculuk da fazla gelişmiyor, ancak büro üzerinde yapılan atamalarda biraz yerleşik bir vaziyet alıyor."