Gündem

Urfa’da İş Bırakma Eylemi Sürüyor! Hekimlerden açıklama

Şanlıurfa’da pazartesi günü iş bırakma eylemine başlayan hekimler, Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yaptıkları basın açıklamasıyla eylemi sürdürdüklerini dile getirdi.

Abone Ol

Aile hekimleri, 6 Ocak Pazartesi günü Türkiye’nin 81 ilinde eş zamanlı olarak iş bırakma eylemi başlattı. Aile hekimleri, başlatılan eylemin 10 Ocak Cuma günü sona ereceğini açıkladı.

Bu kapsamda Şanlıurfa’daki aile hekimleri, Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması düzenledi.

Uzun yıllardır çalışma şartlarının kötüye gittiklerini belirten hekimler, söz konusu durumun toplum sağlığını ve kendilerinin geleceğini tehdit eder boyutlara ulaştığını kaydetti. Hekimler, 2023 yılında meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinin ardından 2 yıl geçtiğini ifade ederek çalışma şartlarının ve yaşam koşullarının hala sağlanamadığını belirtti. Mobbingin kabul edilemeyeceğini vurgulayan hekimler, yasal düzenlemelerin çıkarılması gerektiğini ve etkili şikayet ile ceza mekanizmalarının geliştirilmesi gerektiğini söyledi.

ORTAK BASIN AÇIKLAMASI DÜZENLENDİ

Ortak düzenlenen basın açıklamasını Dr. İlkim Kendirci yaptı.

Kendirci, açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bizler, emek ve meslek örgütlerimizin çağrısıyla, sağlık sisteminde yaşanan çöküşü protesto etmek, sesimizi hep birlikte yükseltmek, taleplerimizi haykırmak adına bugün ülkenin her bir köşesinde, meydanlarda bir araya gelmiş hekim, diş hekimi, hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, paramedik, teknisyen; yani sağlık emekçileriyiz.

Her gün yüzbinlerce kişiyi sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için çalışırken; şiddet, mobbing, performans dayatması, güvencesiz gelir, liyakatsiz yöneticiler, sağlıkta çeteleşme gibi say say bitmeyecek sorunlarla boğuşuyoruz.

Tüm bu sorunların çözümü için görev alması gereken kamu otoritesini ise yanımızda değil her seferinde karşımızda buluyoruz.

Ayrıca birinci basamakta çalışan hekimlerin, ebelerin, hemşirelerin ve tüm sağlık emekçilerin uzun süredir sürdürdüğü mücadeleyi de selamlıyor, iş bırakma eylemlerini tüm sağlık emek gücü olarak sahiplendiğimizi ifade ediyoruz.

Sesimizi duyan var mı?

Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz: Halkın sağlığını korumak ve geliştirmek istiyor musunuz? Hekimlerin, ebe, hemşire ve sağlık emekçilerinin sorunlarını çözmek istiyor musunuz?

Bu çığlık tüm basamaklarda sağlık hizmeti üreten yüzbinlerce hastayı sağlığına kavuşturmak ve hasta olmalarını engellemek için çalışan sağlık emekçilerinin sesidir.

Bunu duymak zorundasınız!

Uzun yıllardır, çalışma şartlarımızın saydığımız gerekçelerle bilinçli ve programlı olarak kötüleştirilmesi meslek onurumuzu, toplum sağlığını ve hepimizin geleceğini tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. Tüm uyarılarımıza rağmen sözlerimiz görmezden gelinmeye devam edilmektedir.

Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen deprem bölgesinde insanca çalışma ve yaşama koşulları hâlâ sağlanamamış, sağlık emekçilerinin sorunları giderilmemiştir.

Genç meslektaşlarımızın etik değerleri temel alan, donanımlı ve nitelikli bir eğitim alabilmelerinin engellenmesi ve düzeltilmemesi eğitim haklarının engellenmesidir.

Mobbing kabul edilemez! Gerçekçi yasal düzenlemeler çıkarılmalı, etkili şikayet ve ceza mekanizmaları geliştirilerek işler hale getirilmelidir.

Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken sağlıkta çeteleşmeye imkan vermeyecek, adil, şeffaf, toplumcu bir sağlık sistemini ve halkımızın sağlık hakkını savunuyoruz.

Sağlık emek-meslek örgütleri olarak; sağlıklı bir toplum ve iyi çalışan bir sağlık sistemi için birinci basamağa yönelik “Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği”nin geri çekilmesini de içeren altı maddelik talebimizi kamuoyu ile paylaşmıştık.

İkinci ve üçüncü basamağın sorunlarının çözümünü biliyoruz ve taleplerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz:

1. Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil, şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkartılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.

2. Tüm sağlık mesleklerine yönelik tanımlar net olarak yapılmalı, angarya çalıştırma yasaklanmalı, üniversite hastaneleri başta olmak üzere çalışanların tayin hakları, özlük ve sosyal hakları garanti altına alınmalıdır.

3. Hekimleri, diş hekimlerini ve hastaları mağdur eden, hekimlere karşı şiddet kaynağı olan, halkın sağlığını tehlikeye atan, hastalara yeterli tedavi yapma süresi sağlamayan 5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmek için hasta randevuları her hastaya en az 15 dakika ayrılacak şekilde düzenlenmelidir.

4. Diş hekimlerine de saat 00.00’dan sonra mevzuata aykırı şekilde nöbet yazılmasından ve vardiya çalışma sisteminden vazgeçilmelidir.

5. Hekim, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçilerine performans ve ciro odaklı sistemin yerine, emekliliğe yansıyacak insanca ücret ödenmelidir. Sabit ödemeler genel bütçeden karşılanmalı, ek zamlar temel ücretlere ve emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmelidir. Bu talebimiz gerçekleşinceye kadar acil olarak ilave ek zam emekliliğe yansıtılacak şekilde düzenlenmeli ve mevcut memur emeklilerine de yansıtılmalıdır.

6. Kamu emekçilerin vergi dilimi %15’te sabitlenmelidir.

Taleplerimizin karşılanmasının sadece bizlerin çalışma ve yaşama koşullarımızı iyileştirmekle kalmayacağını, tüm toplumun nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmetine kavuşacağının bilinmesini istiyoruz. Her kademede çalışan her meslekten hekim, diş hekimi, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçileri ile tüm toplumu bizlere katılmaya, sesimize ses vermeye davet ediyoruz.

Saygılarımızla.”