URFALILAR
Her haliyle güzel olan Kadim şehir Urfa’da herkesin dilinden düşmeyen ve kalıplaşmış bir deyim vardır: “Urfalı Urfalıyı hafif tartar”.
Çok doğru ve yerinde bir deyim. Ancak işin enteresan yanı bu deyimi kullanan her kim bir mevki ya da makama gelirse huyu suyu değişiyor ve kendisi de hafif tartmaya başlıyor.
Ne hikmetse bu ana dek kimse bu işi çözemedi hala! Bazen aklıma gelmiyor değil; edindiğimiz huy süregelen Nemrudi zihniyetin bir yansıması mı diye. İşin içinden çıkamıyorum, zira burası yedi düvele nam salan bir İbrahim’(as) ın yurdu! PEKİ TARTI MI BOZUK, YOKSA...
Muhteşem geçmişiyle insanlığın atası
Türkiye’nin gözdesi, yükseliyor çıtası.
Medeniyet yönünden zenginliğin ortası;
Urfa’nın eşi yok ta, Urfalısı pek garip,
Çoğu sitem etse de herkes bundan muzdarip!
Misafiri pek sever, sofrası İbrahimi
Yabancıya karşı dostluğu pek samimi.
Urfalı Urfalıyı hafif tartar daimi;
Urfa’nın eşi yok ta, Urfalısı pek garip,
Ele iyi olsa da biribirine hep trip!
Biribirini çekemez, ardından sokar lafı
Bir makama gelince aşikâr olur gafı.
Türküsünde dumanlı olsa da dört tarafı;
Urfa’nın eşi yok ta, Urfalısı pek garip,
Zihniyeti yıkmazlar zira el ele verip!
Çoğu halinden memnun, memleketi etmez dert
İçte normal olsa da dışarıya pek de mert.
Yaşayanı genelde Türk, Arap ve de Kürt;
Urfa’nın eşi yok ta, Urfalısı pek garip,
Pek yan yana gelmezler ortamdan dostluk derip!