1948 yılında Şanlıurfa’mızın eski ismi ile Sultan bey Mahallesi Sultan hamamının bulunduğu muhitte, günümüzde kala boynu ismi ile bilinen mahallede ahali tarafından sevilip sayılan gelenek göreneklerine sıkı sıkıya bağlı milli ve manevi değerlerle kendini donatmış Kadıoğlu ailesinden olan Ahmet efendinin erkek evladı olarak dünyaya gözlerini açar .
Eğitim ve öğretim maratonuna Urfa’da Mithat paşa ilk okulunda start alarak akabinde Urfa ortaokulu ve Urfa lisesin deki eğitim öğretim maratonunu 1965-1966 da Urfa lise sinde mezun olarak tamamlamış olur .
Liseden mezun olduktan sonra 1 yıl Urfa müftülüğünde görev aldıktan sonra girmiş olduğu yüksek tahsil sınavında Ankara ilahiyat fakültesini kazanıp yüksek eğitimini tamamlamak üzere Ankara’ya gider.
ARAPÇA FARSÇA İLMİ ZİLAL EDEBİYAT VE HUSN-İ HAT DERSLERİNİ ALAN
Mahmut Dörbudak
Arapça derslerini Ahmet demir ,Abdullah yol gösteren hocadan alarak Arapçada yoğun emek harcayarak Arapça derslerini başarı ile tamamlayarak.
Mezoptamyada Divan Edebiyatı dünyasının olmazsa olmazı
Farsça derslerini Ahmet demir hocadan
Edebiyat dersini ve inceliklerini Bahattin genç hocamızdan
alan Mahmut Dörtbudak hocamız ilme ve araştırmaya susamış bir Urfa evladı olarak bunlar ile yetinmeyerek ilme olan susuzluğunu gidermek adına İlmi zilal ilmini Mehmet özden hocadan alıp bu alanda eksikliğini tamamlar.
yazılara estetik ve anlamlı bir şekilde biçim verme sanatı olan Hüsn-ü Hat sanatına On beş yaşında sevdalanan Mahmut hocamız
Hüsn-i Hat sanatını BEHZAT ARABİ (Mehmet görgün ) Hocadan
ders alarak Hüsnü hat sevdasının peşinde giden hocamız
Ankara’da İsmail Hakkı Baltacıoğlu’ndan ilmin inceliklerini almaya devam etti.
Hüsn-i hat alanında 398 sayfa A dört kağıdı ebatında kitap olarak basılmayı bekleyen 300 adet net Üzerine örnekleri yazmış ve bu güzel hat örneklerinin kitaplaştırılarak basıldıktan sonra hüsni hat ,a gönül vermiş insanların faydasına sunulmayı bekliyor.
Şanlıurfa İmam hatip okulunda öğretmenlik ve idarecilik yapan Mahmut Dörtbudak hocamız 1993 Yılında cumhuriyet ortaokulunda Müdürlük yaparken emekli olup iş hayatına noktayı koyar .
2007 yılından beri Şurkav bünyesinde hüsn-i hat ve Osmanlıca eğitmenliği yaparak bilgi ve beceri birikimlerini yeni kuşaklara aktararak eğitmenlik yapmaktadır .
hocamıza Bu ilmi çalışmalar dışında eski Urfa’da sıra gecesi kültürü hakkında bilgi almak adına geçmişten bu güne ışık tutması için eski Urfa’da sıra gecesi sorusuna hocamızın bize verdiği bilgileri de aktarmadan yazıma son vermek içime sinmedi bu bilgiyi de siz sevgili okurlarımla paylaşmayı borç bildim .
evet eskide Urfa’mızda yapılan sıra gecelerinde bay ve bayanların tertip ettiği sıra geceleri olduğunu öğrendik bu sıra gecelerinde sadece saz söz değil o günün sosyal kültürel içtimaı ve sosyal sorunların ele alınıp konuşulduğu ve çareler arandığı birer küçük halk meclisleri şeklinde işlev gördüğünü öğrenmiş olduk tabi ki bunun dışında sazlı sözlü ve şiirlerin okunması ile gece sonlandırılırmış .
Bayanların sıra gecelerinde ise genellikle kadınların sorunlarının ele alındığı yemek dikiş nakış ve geçmişten günümüze bilgi birikimlerinin genç kızlarımıza aktarıldığı kız yetiştirme mektebi konumundaydı Bu sıra gecelerinde bayanların haftalık yorgunluk ve streslerini atmak için bir araya geldiği bu gecelerde Aslı ile kerem hikayeleri anlatılır gelin kaynana gibi orta oyunları oynanıp şiirler okunurmuş.