Şenyaşar ve Yıldız aileleri aynı masada! Şenyaşar ve Yıldız aileleri aynı masada!
Son yıllarda internet kullanımı, özellikle gençler ve çocuklar arasında ciddi bir artış göstermektedir.  Bu artışla beraber, oyun bağımlılığı gibi yeni nesil bağımlılık türleri de ortaya çıkmıştır. Bu durum, bireysel ve toplumsal açıdan birçok sorunu beraberinde getiriyor.İnternetin sunduğu birçok kolaylık, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline gelirken, aşırı kullanmak da bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Özellikle aşırı telefon kullananlar baş ağrıları, göz yorgunluğu, uyku düzensizlikleri ve yeme, içme bozuklukları gibi fiziksel etkilerle karşımıza çıkabilir. Bizde Urfanatik Gazetesi olarak Uzman Psikolog Helin Sayar ’a üç aylık tatil sürecinde ebeveynler çocukları internetten nasıl uzak tutabilir diye sorduk?Urfanatik Mikrofonlarına konuşan Sayar, Çocukların tamamen ekrandan uzak tutmanın zor olduğunu, fakat maksimum günde bir saat ile sınırlandırmanın önemli olduğunu vurguladı. Bununla birlikte, Sayar ebeveynlerin evde çocuklarla birlikte farklı aktiviteler yapmalarını, atölye çalışmaları ve spor salonları gibi alternatif ortamlara yönelmelerini, özellikle lise çağındaki çocuklara sorumluluk vermeyi ve onlarla birlikte vakit geçirmeyi önerdi“ÇOCUĞUNUZUN YAŞI ÇARPI 10 DAKİKA YAPACAK ŞEKİLDE ÇOCUĞUNUZUN EKRAN SÜRESİNİ AYARLAYABİLİRSİNİZ”Yaz tatilinin geldiğini, çocukların 3 aylık tatil sürecine girdiklerini söyleyen Psikolog Helin Sayar, “Okullardan uzaklaştılar ve daha çok ekrana maruz kalıyorlar. Global bir dünyadayız. Internet artık herkesin erişebileceği bir düzeyde bu sebeple çocuklarınızı ekrandan tamamen uzak tutun gibi bir şey söyleyemiyorum bu çok da mümkün değil. Biz kendimiz aile içinde ekrandan uzak tutsak bile çocuğumuz başka yere gittiğinde bu maruziyet devam etmiş oluyor. Bu sebeple size şu tavsiyelerde bulunabilirim, çocuğunuzun yaşı çarpı 10 dakika yapacak şekilde çocuğunuzun ekran süresini ayarlayabilirsiniz yani nasıl çocuğumuz altı yaşındaysa altı çarpı on yaparak bu da eşittir 60 dakika altı yaşındaki bir çocuk bir günde en fazla 1 saat ekrana maruz kalabilir. Peki bu bir saatlik süre zarfında biz ne yapmalıyız? Çocuğumuzun neyi izlediğini yakinen takip ediyor olmalıyız. Kontrollü bir şekilde Youtube'u ya da diğer mecraları kullanmasına izin vermeliyiz” dedi.“EBEVEYNLER EVDE ÇOCUKLARLA AKTİVİTE YAPARAK ZAMAN GEÇİREBİLİR”Psikolog Helin Sayar konuşmasının devamında ise, “Çocuk hangi kanallarda vakit geçiriyor ve neler izliyor, bu onun gelişimsel özelliğine uygun mu değil mi? Buna bakmamız gerekiyor. Bunun dışında çocukları ekrandan uzak tutmanın elbette başka yolları da var. Çocuklarımızla evde kaliteli vakit geçirebiliriz, bunu nasıl yapabiliriz, kendimiz ev içerisinde bir iş yapıyorken çocuğa da bu sorumluluğu vermek onunla birlikte yapmak yemek aktiviteleri düzenlemek gibi bunun dışında çok kıymetli yaz okulları var eğer çocuğumuz okul öncesi dönemde ise onu yaz atölyelerine dahil edebiliriz duyu atölyeleri duygu atölyeleri, yaratıcıdır ama masal anlatıcılığı gibi atölyelere dahil edebiliriz. Çocuğumuz ilkokul dönemindeyse onun içinde spor kursları, yüzme kursları, resim kursları, müzik kursları gibi kurslara yönlendirerek hem akran ilişkilerinin gelişmesine katkıda bulunmuş oluruz. Hem de onun sanat ya da sporla ilgili bir alana ilgisi varsa bunu keşfetmiş oluruz” şeklinde konuştu.“LİSE DÖNEMİNDEKİ ÇOCUKLARA SORUMLUKLAR VERİP, BUNUN TAKİBİNİ YAPABİLİRİZ”Psikolog Helin Sayar, “Gelelim biraz daha büyük yaş gruplarına. Eğer çocuğumuz bir liste dönemindeyse o zaman da çocuğa bir miktar sorumluluk vermek için bazı işlerde onların çalışmasını destekliyor olabiliriz. Geçmiş dönemlere baktığımızda çocuklar ebeveynlerine daha küçük yaşlardan itibaren aile ekonomisine katkıda bulunurlardı ve bu onların sorumluluk bilincinin gelişmesini desteklerdi ama günümüze baktığımız zaman çocuklar nereden bakarsak 23-24 yaşlarında mezun olup iş buluyorlar ve böylelikle bir sorumluluk elde etmiş oluyorlar, lise dönemindeki çocuklarımızı da küçük çaplı, yarı zamanlı çalışabilecekleri işlere koyup bunun takibini yapabiliriz. Böylelikle çocuklara sorumluluk alma duygusunda aşılamış oluruz.

Kaynak: EMİNE POLAT