Dünya İnsan Hakları Günü, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 1948'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edildiği gün olan 10 Aralık'ta kutlanmaya başlamıştı.

BM Genel Kurulu, tüm devlet ve sivil toplum organizasyonlarını davet ettiği kurulda yapılan oylamayla '10 Aralık' tarihinin "Dünya İnsan Hakları Günü" kabul edilmesine karar verilmişti

İşkence ve Kötü Muamele Yasağı ...

Düşünce ve İfade Özgürlüğü ...

Din ve Vicdan Özgürlüğü ...

Özel Hayatın Gizliliği Hakkı ...

Adil Yargılanma Hakkı ...

Mülkiyet Hakkı ...

Seçme ve Seçilme Hakkı

Günümüzde insan hakları ihlallerinin başında gelen bir diğer olgu ise ırkçılıktır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan insanların etnik köken gözetmeksizin eşit sayılma hakkı, çeşitli ırkçı grupların propagandalarıyla birlikte yok sayılmış, insan hakları ihlaline neden olmuştur. Bu kapsamda dünya insanları ırkçılığa karşı birleşmiş ve insan haklarının uygulanması için birçok mücadele yürütmüşlerdir. Urfataik Gazetesi olarak vatandaşa sorduk temel haklarımızı biliyoruz.

CEZAEVLERİ İNSANLARLA DOLUYSA BİZ ORADA İNSAN HAKLARINDAN BAHSEDECEĞİZ

En temel haklarımızı biliyoruz ama pratikte hiç bir temek hakkımız yok diyen Hamza Ajin : "Tarihsel olarak baktığımız zaman İslam ülkelerinde demokratik haklar yok maalesef şu an Ortadoğu kan gölüne dönmüş Avrupa'ya baktığımızda insanlar yaptığı kanunlarla haklarını kullanabiliyorlar. Ülkemizde olsun Ortadoğu'da olsun her tarafta insan hakları ihlali var.  Suriye'de yüzlerce kadın ve çocuk ölüyor İslam ülkeleri bu konuya çözüm bulamadılar. 1948'de insan hakları evrensel beyannamesinde köleliğin kaldırılması kadın ve çocukları koruma altına alınması için bu yasa çıktı ama günümüze baktığımızda öyle bir şey yok.  Cezaevleri insanlarla doluysa biz orada insan haklarından bahsedeceğiz. Kadınlar halen ikinci Sınıf muamele görüyor. Avrupalılar belli bir yasadan sonra kendini güvence altına aldı ama bizim ülkemizde böyle bir şey yok bu kafayla gidersek demokratik bir ülke olamayız. İnsan hakları haftasını kutluyorum temennim şu ki bundan sonra ihlaller olmasın", ifadelerinde bulundu.

DUYARLI BİR ŞEKİLDE TAKİP EDİYORUZ

Bışar Kamasi:"Toplumun olarak herkes hakkını bilmese de bir çoğumuz haklarımızın bilincindeyiz bu konuda ona göre hareket ediyoruz nerede bir hakkımız var nerede suiistimal ediliyor duyarlı bir şekilde takip ediyoruz" dedi

HAKLARIMIZI BİLİYORUZ AMA SAHİP ÇIKAMIYORUZ

Haklarımızı biliyoruz fakat sahip çıkamıyoruz diyen Halil Gök; " her düşüncemizi aktaramıyoruz şahsi olarak karşımızdaki kişiye aktarabiliyoruz. Ama bir ortamda aktaramıyoruz toplum baskısı yüzünden" ifadelerinde bulunarak haklarını kullanmadığını belirtti.

 

Özel hayat gizliliğinin kalmadığını belirten Mustafa Utlu; "sosyal medyada insanları görüyoruz herkes kafasına göre takılıyor. Herkesin yaptığı belli değil. Hedeflerimize ulaşmak istiyoruz herkes birbirinin üstüne basıyor her düşüncenin önüne bir engel konuluyor o yüzden düşünce ve ifade özgürlüğümüzde yok"ifadelerinde bulundu.

BİR KADIN OLARAK YÜZDE BİR DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ VAR

Haklarımızı kısmen kullanabiliyoruz diyen Deniz Hanım; " Tam anlamıyla kullanabiliyoruz özgürüz diyemem, Urfa'da her yer çöplük ama biz broşür dağıtıyoruz diye bizi suçluyorlar Hak hukuk yok aslında.  Bir kadın olarak %1'lik bir düşünce özgürlüğümüz var tam anlamıyla özgür değiliz bir kadın olarak başlayan cümlelerle karşılaşıyoruz. Çünkü normal yaptığımız şeyler devrim gibi geliyor ve nimet vermiş gibi davranıyorlar özgür değiliz" ifadelerinde bulundu.