Kurban Bayramı’ nın yaklaşması ile birlikte et tüketimi artacak. Et tüketiminin artması ile birlikte özellikle diyetistenler uyarılarda bulunmaya başladı.

Bayram coşkusuyla birlikte Diyetisyen Semira Avcı, vatandaşları et tüketimine dikkat etmeleri konusunda uyardı.

Diyetisyen Avcı, Kurban Bayramı’nda tüketilen et miktarı, etin saklama ve pişirme yöntemlerine özen gösterilmesi gerektiğini dile getirdi.

“AZ AZ SIK SIK BESLENME MODELİ TERCİH ETMENİZ GEREKİYOR”

Bayramın favori yemeği et olduğunu ifade eden Diyetisyen Semira Avcı, “ Hepimizin aklında bayramda nasıl beslenmeliyim ne yemeliyim, ne içmeliyim, bu bayramı sağlamı bozmadan ve kilo almadan nasıl atlatırım gibi sorularla dolu aklımız. Bu bayramın favori yiyeceği et oluyor. Ramazan Bayramı'yla birbirinden ayrılan nokta da zaten bu oluyor. Kurban Bayramı'nda hayvansal yağların tüketimi çok daha artıyor. Üzerine hamur işleri ve şeker çikolatada eklenince sindirim problemleri kaçınılmaz oluyor. Peki bayramda sağlığımızı korumak için bu besinlerden mahrum kalmak zorunda mıyız? Tabii ki değiliz. Yaşamın diğer döneminde olduğu gibi bu dönemde de sağlıklı dengeli ve yeterli bir şekilde beslenmemiz gerekiyor. Tek dikkat etmeniz gereken kontrolü elden bırakmamak olacak. İlk olarak genel önerileri vermek istiyorum. Lütfen güne kahvaltıyla başlayın, etin kesilmesini beklemeyin. Genel olarak bizim kültürümüzde de kahvaltıda kurbanlık etler tüketiliyor ama bu çok yanlış. Az az sık sık beslenme modeli tercih etmeniz gerekiyor, üç saatten uzun bir süre aç kalmamaya çalışın.” şeklinde konuştu.

“KURBAN BAYRAMINDA ETİ HAŞLAMA, IZGARA VEYA FIRINDA TERCİH EDİN”

 Havaların ısınmasıyla beraber su tüketimini de arttırması gerektiğini ifade eden Semira Avcı, “ Bu dönemde kahve ve çay gibi kafein içeri yüksek besinleri bir tık azaltmanız gerekecek. Onun dışında biliyorsunuz ki kırmızı et demir içeri zengin bir besin oluyor. Demirin vücuttaki aktivitesini artırmak için de yemeklerinizin yanında bol limonu bir salata tercih edebilirsiniz veya yemeklerinizin yanına bir sebze yeme yapabilirsiniz et yemeklerinizin yanına bir sebze yeme yapabilirsiniz veya etlerinizi sebzelerle beraber pişirebilirsiniz. Etin pişirilme yöntemi olarak da haşlama, ızgara veya fırında yöntemlerini tercih etmeniz gerekiyor. Kızartmalardan uzak durmalısınız. Besinlerinizi iyi bir şekilde çiğnemeniz gerekiyor sindirim problemleri yaşamamak için. Kırmızı etin kolesterol içeriği yüksektir. Bu yüzden özellikle kalp damar rahatsızlığı bulunan bireylerin, diyabet olan, diyabet olan bireylerin, yüksek tansiyona sahip bireylerin, etin yağsız kısmını tüketmesi gerekiyor veya daha az yağlı kısımlarını tercih etmeleri gerekiyor” dedi.

“FİZİKSEL AKTİVİTEYE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR”

Semira Avcı konuşmasının devamında ise, “Yaşamın en döneminde olduğu gibi bayramda da fiziksel aktiviteye çok dikkat etmemiz gerekiyor Bunun fiziksel aktiviteye dikkat edildiği takdirde de sindirim problemleri minimuma indirilmiş olacaktır. Bunda nasıl yapabilirsiniz? Vakit buldukça yürüyüşlere çıkarak yapabilirsiniz veya gideceğiniz yerler arabayla değil de yürüyerek giderek fiziksel aktivitenizi yapabilirsiniz veya gittiğiniz yerlerde asansör kullanmak yerine merdivenleri tercih edebilirsiniz. Peki eti nasıl pişirmemiz gerekiyor? Eti daha çok haşlama ızgara veya fırında şeklinde tüketmemiz gerekiyor çünkü yüksek ışıl işlemlere maruz kaldığında veya kızartma yapıldığında kanserojen miktarı artmış oluyor. Bunun dışında et yemeklerinizin yanında sebze, etlerinizi sebze ile beraber pişirmeniz hem besin çeşitliliğini sağlamış olacaktır. Hem de sindirimi zor olan bir besini daha kolay sindirilmiş hale getirecektir. Az pişmiş veya çiğ tüketimi durumunda da hayvanlardan insanlara birçok hastalığın bulaşacağı unutulmamalıdır. Özellikle kadınlarda düşüğe sebep olan Tokso Plazmosis denilen bir tür vücutta yıllarca yaşayabilen diğer kullandığımız besinlere ortak olan sığır tenyası oluyor bu. O yüzden burada da etin pişirilme yöntemi çok çok önemli oluyor. Haştama, ızgara veya fırında yöntemler bu riskleri minimuma indirecektir” ifadelerinde bulundu.