İngilizler, ilgi gösterdikleri şehirki beylerin özel silahlarından atış talimi yaptırmaktan hoşlanmadıklarından, Nusret'i tehcirle görevlerinden az talep etmekten, İstanbul'a ulaşmaktan kendilerini alıkoymaktan hoşlanırlar. Bu, Mustafa Kemal Atatürk'e ait olmak isteyen Mustafa Kemal'in zamanını kaybetmeden Urfa Müftüsü ve eşanlamlısının ateşlenmesine engel olacaktır.
Halk arasında ''Onikiler' adı verilen bir grup, kurtuluş için ant içip Janrma Kumandanı Binbaşı Ali Rıza Bey başkanlığında toplanarak oluşturulan cemiyetlerini, Sivas'ta Heyet-i Temsiliye Başkanlığına bildirdi.
15 Eylül 1919 tarihinde Paris'te yapılan ve ''Suriye İtilafnamesi'' olarak da iletişimle Urfa'nın çevresinin Fransızlara devredilmesinin ardından Mustafa Kemal, Urfa Müftüsü ve eşrafına telgrafta, '' Milli örgütlenişi genişletilenin. Her türlü haksızlığı, protestoyu reddedin.'' ifadesini verdi. İngilizler, ekim ayı sonunda Urfa'yı boşaltarak Fransızlara teslim etti. 15 Ocak 'ta Urfa Urfa'daki Suriye'deki komutanlıklarında ve Arap Pınarı'ndaki Fransız işgalindeki kumandanlarına birer ültimatom verilecek ve Fransızlara Urfa'yı boşaltmaları için 24 saat süren yapılacaktı. Fransızların ültimatomu reddetmeleri durumunda,şimendifer hattının Siftek ile Fırat kullanılacak, telgraf hatları kesilecekti.
Gerekli alan Ali Rıza Bey, 15 Ocak'ta bir ayaklanma planı hazırlandı. Buna göre görene göre 15 Ocak'ta Urfa, Telabyad (Suriye, simülasyonlarında) ve Pınarı'ndaki bir Fransız toplantıya katılacak olan Arap kumandanlıklarına ve 24 saat olacak velara Urfa'yı boşaltacaktı. Fransızların ültimatomu reddetmeleri durumunda,şimendifer hattının Siftek ile Fırat kullanılacak, telgraf hatları kesilecekti.
30 Mart'ta saldırıya uğramayı planlayan Osman Keskinkılıç'ın düşmana karşı koyan halk, Fransızların saldırılarıyla karşılaşacakları. Ertesi gün, erzak elde etmek için şehre karşı hücum Fransızlar, halkın karşı koyması üzerine geri çekildi. Nisan ayının başında, Fransa'daki yardımdan umutlerini kesen Fransızların erzakları bitti ve artık Urfa'nın boşaltılması başlamadan önce yapılmaya başlandı. Ancak Urfa'daki Ermeniler buna karşı çıktı.
Bu halk arasında akın akınından. Olay yerine hareket eden Ali Saip Bey, yarı yolda Ömer İzzet Efendi ile karşılaştı. Durumu öğrenen Ali Saip, olay yerine vardığında Sajous ve hayvanlar öldürülmüştü. Muharebe yaratmak 100 Fransız askeri de tutuklu kalan Urfa'ya büyüdü, bir çabayı sergileyen halk, Urfa'dan çıkarmayı başardı.
O dönem Osman Doğan ve 17 arkadaşı, Kurtuluş Savaşı'nda kahramanlıktan dolayı Urfa'nın adından '' Şanlıurfa '' olarak kamuoyuna yönelik kanun teklifini'ye sundu.
Teklif, 12 Haziran 1984'te kabul edildi. Urfa ilinin adının Şanlıurfa olarak değiştirilmesi hakkındaki 3020 sayılı kanun, ''22 Haziran 1984 tarih 18439 sayılı Resmi Gazete''de yayınlanarak yürürlüğe girdi. O günden sonra Urfa'nın adı Şanlıurfa olarak değişti.
Urfa halkının çoğunluğu nasıl Şanlıurfa olduğunu bilmese de bilenler de var.
Urfa'nın Şanlı unvanını nasıl aldığını Hz. İbrahim döneminden başlayarak anlatan Halil İbrahim Kaylan'dan dinleyin; "Halil İbrahim Kaylan bakın nasıl anlattı; zamanında burada HZ. ibrahim döneminde nemrut kötü ve bencil olarak biliniyordu. İbrahim peygamber o dönem ateşe atıldığını ve yanmadığını gören nemrut buradan Adıyaman'a kendi sarayına kaçar orada bütün kapı delikleri kapatılır bir tanesi kapatılmaz. Topal sinek nemrutun burnundan beynine girer ve beynini kemirmeye başlar askerleri de tokmakla kafasına vur ha vur ha Urfanın eski ismi gelir el ruha Kurtuluş savaşından sonra da Urfa Şanlı ünvanını alıyor."
Urfa'nın Şanlı unvanını ne zaman ve nasıl aldığını bilmediğini dile getiren Yusuf Karal ise "Araştırmadım hiç. Urfalıyım ama merak etmedim hiç düşünmedim çünkü kendi dertlerim var hiç aklıma gelmedi." dedi.
Şanlı unvanının nasıl alındığını Gülay Değer şu sözlerle aktardı; "12 Haziran 1984'te, 22 Haziran 1984'te katıldı. Şanlı adındaki Kurtuluş Savaşı'nda görünen destansı kahramanlıklardan aldı."
