Dile kolay tam 101 yıl önce bu günler. Düzenli ordu çok ciddi bir şekilde yorgun ve hareket kabiliyetini yok etmiş durumda. Emperyalist güçler haritayı önlerine koymuş Osmanlıyı paylaşmanın derdinde. Koca İmparatorluk toprak bütünlüğünü koruyamıyor. Kıtalara yaydığı hâkimiyet gittikçe azalıyor, şehirleri, limanları, dağları, tepeleri, ovaları birer birer tek ediyor. Urfa’da o sıralar haritadan paylaşılan Osmanlı topraklarından bir parça.
Mondros Ateşkes Antlaşması 7. maddesinde yer alan “Müttefikler, güvenlerini tehdit edecek bir durum ortaya çıktığında herhangi bir stratejik noktayı işgal hakkına sahip olacaklardır” hükmüne dayanarak, Urfa İngilizler tarafından işgal edilir. Bunun üzerine Hacı Kâmilzâde Hacı Mustafa aracılığıyla Güllüzâde Hacı Osman Efendi’nin evinde toplanan eşraf ve aydınlar, halk arasında Onikiler olarak adlandırılan direniş ekibini kurarlar. Binbaşı Ali Rıza Bey başkanlığında toplanan 12 reis şunlardı:
1. Belediye Reisi Hacı Kâmilzade Hacı Mustafa Efendi.
2. Barutçuzade Hacı İmam Efendi
3. Hacı Kâmilzade Hacı Mustafa Reşit Efendi.
4. Mollazade Mahmut Efendi.
5. Mustafa Arabikâtibizâde Şakir Efendi.
6. Güllüzade Osman Efendi.
7. Şellizade Ali Ağa.
8. Nebozade Hacı İmam Efendi.
9. Hacı Bedirağazade Halil Ağa.
10. Jandarma Tabur mülhakı İzmirli Adil Hulusi Efendi.
11. Mülazım-ı Evvel Hüseyin Pertev Efendi.
12. Jandarma Çavuşu Sofi oğlu Hacı Mustafa Çavuş.
Ekim ayı içerisinde işgal edilen yerlerin Fransızlara devredileceği söylentileri yaygınlaşır ve İngilizler Ekim ayı sonunda Urfa’yı boşaltarak Fransızlara teslim ederler. İşte bu tarihten sonra Urfa’da kurtuluş mücadelesi artık tam anlamı ile başlamış olur. Ekim ayından Nisan ayına kadar hem masa başı diplomasisi, hem de belli başlı bölgelerde silahlı çatışmalar devam eder. Daha fazla dayanamayan Fransızlar Urfa’dan kaçmanın yollarını ararlar. Sonunda bir anlaşma ile Urfa’dan çıkmaya karar verirler. Anlaşma şartlarından bazı maddeler şunlardı: Ermenilerin hayatlarının korunması, 17 Şubat’ta esir edilen Fransız askerlerinin geri verilmesi, Fransız kuvvetlerinin gidecekleri yere kadar güvenliklerinin korunması, savaşmaya derhal son verilmesi. Bu anlaşmanın neticesinde 10 Nisan’ı 11 Nisan’a bağlayan gece Fransız kuvvetleri, Suruç yönüne doğru yola çıkar. Sabah saatlerinde silah sesleri gelmeye başlar. Düşman öncüsü içerisinde bulunan Ermenilerin yolda rastladıkları aşiretlere ve bilhassa yol üzerindeki köylülere ateş etmeleri üzerine Şebeke Boğazı’nda şiddetli bir çatışma başlar. Bu sırada halk ve aşiretler olay yerine gelir. 11 Nisan çatışması sonucunda Fransız komutan Sajous ve subaylar öldürülür. Üç saat süren çatışma sonunda Fransızlar 296 ölü ve 67 yaralı verir. 140 kadar Fransız da esir edilerek Urfa'ya getirilir.
İşte Şanlıurfa halkının ve aşiretlerin yazdığı bu destan en yalın şekilde böyle özetlenebilir. Bu savaştan 64 yıl sonra TBMM kararıyla Urfa’ya halkının milli mücadelede gösterdiği kahramanlıklardan dolayı 12 Haziran 1984'te ŞANLI ünvanı verilir. Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 96’ıncı yıldönümü olan 11 Nisan'da ise kent İstiklal Madalyası'na kavuşur.
O günden bu güne, 101 yıldır der dururuz, Yaşasın Urfa’lılar Teslim Olmadı…