Dünyanın kanunu her insan doğar, yaşar ve ölür.
Bebeklik, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik derken bir bakmışız ki yaşlanmışız.
Yaşlılık bir insanın artık son dönemlerine yaklaşması demektir. Yardıma ihtiyaç duyan demektir. Güç ve kuvvetten düşen demektir. Ama son dönemlerde nedense toplum olarak bunları göz ardı ediyoruz. Yaşlılarımızı saymıyor ve onlara gereken değeri, önemi ve yardımı yapmıyoruz.
Oysa yaşlılara saygı duymak başta dinimizde olmak üzere örf ve adetlerimizde de vardır.
Ama günümüzde yaşlılara saygıyı, sevgiyi ve hürmeti esirger olduk nedense.
Bu konu da geçen tanık olduğum bir olayı anlatmak istiyorum.
Otobüse binmiştim yaşlı karı koca bir çift de bulunduğum otobüse bindiler. Koltuklar doluydu ve bu koltuklarda oturan gençlerin bu yaşlı çifte yer vermediklerini görünce çok üzüldüm. Üstelik ellerinde telefon, başı yerde veya camdan dışarıya bakıp hiç oralı bile olmadılar.
Bu nasıl bir nesil dedim kendi kendime.
Saygı yok ve hürmet yok. Üstelik ayak ayak üstünde hiç istifini bozmadan öylece yolculuklarına devam ettiler.
Ve Siz gençler; Yarın sizlerde yaşlanacaksınız. Size yapılsa ya da anne ve babanıza yapılsaydı hoşunuza gider miydi. İnanın ne ekerseniz onu biçersiniz. Bakın bu konu da Atatürk ne demiştir" Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmaya hakkı yoktur."
Yani bugün o yer vermediğiniz yaşlılar sayesinde rahat bir yaşam sürmektesiniz. Hatta saygısızlık yapıp ayak ayak üstüne atmaktasınız. İyisi mi ömürlerini topluma ve vatanına hizmet etmiş bu yaşlılarımızın dualarında olalım. Onları her fırsatta sorup soralım, sahip çıkalım, ihtiyaçlarını giderelim. Onlar bu hayatta tecrübeler edinmiş ve hayatın uzmanları olarak siz genç nesillere verdiği altın öğütleri kulak arkası etmeyelim. Onların akıllarından, fikirlerinden ve tecrübelerinden yararlanarak, bilgileri ve tecrübeleriyle hayata daha güvenli bakmanıza vesile olurlar. Çünkü onlar geçmişle bugün arasındaki köprülerdir. Kültürümüzü bugünlere taşıyan insanlardır.
Kısacası onların sizler için büyük nimet olduğunu unutmadan onlara saygıda kusur etmeyin. Yazıma son verirken bütün yaşlılarımıza saygılarımı ve sevgilerimi sunar hürmetle ellerinden öperim.