İnsanın varoluşunda gelen bir duygudur hep daha iyi, hep daha fazlasını istemek ve elindekilerle hiç bir zaman yetinmemek. İnsanların bunu istemesinin birçok nedeni vardır; kimisi elindekiyle yetinmeyi bilmez, kimisi bencil olup herkesten üstün...

İnsanın varoluşunda gelen bir duygudur hep daha iyi, hep daha fazlasını istemek ve elindekilerle hiç bir zaman yetinmemek. İnsanların bunu istemesinin birçok nedeni vardır; kimisi elindekiyle yetinmeyi bilmez, kimisi bencil olup herkesten üstün olma çabası içindedir, bunarın en önemlisi ise insanların kendisine bunları olumlu ve olumsuz olarak yansıtmasıdır.

Yani biz insanlar yetinmeyi bilmediğimiz için hep elimizdekilerde kaybediyoruz ama bunun farkına hiç varmıyoruz veya farkına vardığımız zaman da bunu umursamıyoruz ve aynı hataları yapmaya devam ediyoruz. Yani yetinmeyi bilmeyecek kadar nankör ve bencil insanlarız. Elimizdekilerle yetinmeyi ve öğrendiğimiz gün gerçek mutluluğu tadacağız.

İnsanlar ellerindeki değerlerin kıymetini ve yetinmeyi bilmedikleri için hep bir umutsuzluk içindedirler. Yani bazen her şeyi akışına bırakmak gerektiğini ve elimizdekilerle yetinmeyi bilmeliyiz ki…. Mutlu olalım tat alalım hayattan. En değerlisi, yaşadığımız ve nefes aldığımız her gündür. Hayatta bazı şeyleri akşına bırakmak zorundayız akışına bıraktığımız zaman her şey zamanla yerine oturacağına ve düzeleceğine inanmak gerekir. Eğer inancımızı yitirip, kendimizi yargılamaya ve eleştirmeye başlarsak hayattan hem tat almayız hem de başarılı olamayız. Umut ve her şeye karşı inançlı olmak, zorunda olduğumuzu bilmeliyiz.