Kötü bir zaman diliminden geçiyoruz. Ahlaksızlığın ve parayı götürmenin her şeyden değerli olduğunu öğreten evrim projesi amacına ulaştı. Meselenin en korkunç yanı ise bu tür kötü insanların bu topraklarda gördüğü itibar.
Ama kimin umurunda.
Hatta haklı da olsan. Deli gibi acı da çeksen yine de sesin çıkmaz sadece susarsın. Haklılığın mutluluk getirmediğini görürsün ve bilirsin ki; eğriyi düze çeviremezsin, yanlışta ısrar edeni, hatasını kabullenmeyeni yola getiremezsin. Gerçi sana başka seçenekte bırakmazlar. Sadece boş gözlerle bakar hayattaki en zor şeyi yapmak zorunda bırakılırsın. Yanlış olduğunu bile bile yapılanlara teslim olursun. Çünkü yürekler yazar kasa. Etiket ve kara para ise kan kardeş olmuş durumda
Bu yüzden
İstediğin kadar namaz kıl.
İstediğin kadar oruç tut.
İstediğin kadar hac umre yap.
Haksızlığa tepki vermeye vicdan değil, menfaat karar veriyorsa, güce midesinden bağlananlar tepki veremez.
Sebep mi?
Her konuyu veya fikri sadece '' siyah ve beyaz '' ya da benden - senden diye ortadan ikiye ayırıp, hiçbir zaman sorun ve fikirlerin özüne inerek değerlendirmeyen ve hep seyir halinde olan bir topluma döndük maalesef. Bu yüzden, "üç maymunu oynamaya" ve '' şekersiz çayı '' karıştırmaya devam edelim. Nasılsa sahne bizim.
Sonuç olarak,
Hey siz!
Çıkarları için dost gibi gözüken,
Kendince iyi yerlere gelebilmek adına insanları ezip geçen,
İnsanları dış görünüşlerine göre yargılayan ve hayatı kendi yaşadığı "hayat" kadar bilen siz insancıklar;
Lütfen yükselmek için alçalmayın,
Emek verin, huzur bulun ve az insan olun.
Ve unutmayın ki, bizim için güzel insanlar paraya, makama ve yalana tapan insancıklardan bin kere değerlidir!