Yurt kiraları

Gerçekten kiralar çok yüksek. Hele halk dilinde tayin dönemi ve okulların başlama dönemine denk gelirse ara ki bulasın.

Abone Ol

Gerçekten kiralar çok yüksek. Hele halk dilinde tayin dönemi ve okulların başlama dönemine denk gelirse ara ki bulasın. Yine o dönemlerden birindeyiz. Okullar başladı. Öğretmenlerin ve tayin olan memurların ev sorunu derken şimdide üniversitelerin açılmasıyla öğrencilerin yurt ve barınma sorunuyla karşılaşıyoruz. Öğrenciler işi gücü bırakıp yurt yada ev bulma peşinde koşuyor. Normal dönemin dışında performansa dayalı seçmelerin daha yeni yurt müracaatları başladı. Oda boş olursa ki hiç sanmıyorum. Eğitim haktır ama bu öğrencilerin yerleştirilmesi de haktır. Üstelik her şey bu kadar fahiş fiyatlarda seyrederken. Ama kimin umurunda. Herkes kendisini düşünüyor. Altta kalanın canı çıksın mantığında. Bakın bugün bir öğrencimiz için devlet yurdunda yer kalmadığı için özel yurtta yer bulmak adına epey mesai harcadık. Girdiğimiz ve sorduğumuz yurtlarda en ucuzu başlangıç olarak 1800. TL. Sonra bir hesap yaptım. Devletin verdiği burs karşılıklı veya karşılıksız o kadar tutmuyor. Aileler katkı sağlamak zorunda kalıyor. Ama nasıl olacak oda ayrı ve en büyük sorun olarak karşımıza çıkıyor. Sorun pahalılık. Gerçekten dudak uçuklatacak cinsten. Yurt sahibine sordum.
Fiyatlar neden bu kadar pahalı ?
Abi zamlardan haberiniz yok galiba. Sabah akşam zam. Ya da bu ülkede yaşamıyor musunuz diye cevap verdi.
Haklısın dedim.
Peki ne veriyorsunuz öğrencilere diye devam ettim.
Aldığım cevap daha da şok etti beni.
Sadece sabah kahvaltısı.
Yani öğrenci karnını doyurmak için diğer sabahı bekleyecek diye ne yazık ki acı acı tebessüm etti.
Oradan ayrılırken yolda düşündüm. Postanede görevli Alinin üç tane üniversite iki tanede orta öğretimde okuyan öğrencisi var. Aldığı maaş bu durumda iki çocuğunun yurt parasına yetmiyor. Üçüncüsü ne olacak diye kara kara düşündüm. Hadi orta öğretimdekileri idare etti. Ya bu şehir dışında kazananları n’apacak onun için çareler düşünüyordur şimdi. Aylık öğrenci gideri 10 binin üzerinde yada o civarda sadece. Evin iaşesi n’olacak gerçekten cevap verilmesi gereken ana sorulardan en önemlisi. Ve Postaneci Alinin durumunda olan 10 milyonlarca insan var ülkemizde. Bu durumdaki bir öğrenci okul mu okuyacak. Aç karnını mı doyuracak veya ailesinin durumuna mı üzülecek. Ya da eğitimine mi son verecek. Bu karmaşıklığın girdabında gidip geliyordur emimin. Umarım yetkililer bu durumu düşünüp ona göre çareler üretirler. Yoksa bu işin sonu hiçte iyi gitmiyor.
Oysa Atatürk; “Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz” demişti. Ama bu günleri hesaplayamamıştı sanırım. Çünkü sonu karanlık görünüyor. Gelecek dediğimiz gençlere şartları aileleri sağlayamıyor geçim derdi yüzünden.
Sonuç olarak iyi, sağlıklı ve kaliteli bir eğitim için devletin üzerine düşeni yapmasını, özel yurt sahiplerinin bu konuda duyarlı olmasını ve ev sahiplerinin bu konuda daha hassas davranmasını diliyor. Saygılar sunuyorum.