Ticari zekâ ve görüşlerine güvendiğim birisi derdi ki ‘’ekin ektiğinde gelirin borcunun faizini karşılıyorsa korkma.’’ Zombi şirket kısmen bu sözün karşılığı diyebiliriz.
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) geçtiğimiz aylarda “Yürüyen ölüler yükselişte” başlıklı raporuna göre Türkiye, dünyada en yüksek “zombi şirket” oranına sahip ülke. IMF raporunda zombi şirketleri ‘‘borcunu ödemek için yeterli parayı kazanamayan ancak devlet destekleriyle bir şekilde hayatta kalmaya devam eden’’ şirketler olarak tanımlıyor.
Zombi şirket, finansal açıdan sağlıklı olmayan ve iflas riskiyle karşı karşıya olan ancak bunlara rağmen faaliyette olan bir şirket olarak tanımlanır. Bu tür şirketler genellikle borç yükü altında ezilmiş, nakit akışı sorunları yaşayan ve kâr etmeyen işletmelerdir.
Bu şirketler istatistiklerde şirket sayısını arttırır, herhangi bir devlet desteğini almakta en başta gelir, teşviklerden yararlanırlar. Bunların yanında ekonomiye katkıları neredeyse yoktur. Aldıkları destekleri borçlarının faizlerini ödemede kullanırlar. Peş peşe iflas etmeleriyle ani işsizlik artışı meydana gelebilir.
Peki, ülkemizde zombi şirketler neden arttı? Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl yapılan genel seçimlere kadar düşük faiz politikası izlendi. Bu politika da bankaların düşük faizle piyasadaki şirketleri finanse etmesine neden oldu. Düşük faizli kredi kullanan şirketler bu kredileri farklı alan ve ihtiyaçları için harcadılar. Geriye likiditesi düşük, borçlu ve reel piyasa dinamiklerinden bihaber şirketler kaldı. Birçoğu tabeladan ibarettir.
Bu şirketler, aynı zamanda gerçekten içinde bulunduğu piyasada faaliyet gösteren şirketlerin payına düşecek olan kredi, teşvik ve desteklerinde onlara ulaşmasına engel olmaktadır. Ya da desteğin bölünmesine neden olmaktadır.
Ekonomi de her hamlenin, özellikle de sonu hesaplanmadan yapılan her uygulamanın olumlu ve olumsuz etkileri olur. Düşük faizli krediler sayesinde iş kuranlar olduğu gibi zombi şirketlerde mantar gibi çoğaldı.
Günümüzde ise faiz oranları hızla arttırıldığından dolayı nakit para piyasadan çekilerek, bankalara mevduata yatırılmaktadır. Bu durum, piyasaların daralmasına ve nakit sıkıntısına neden olmaktadır.