Eski tarihlerde bir medresede okuyan çok samîmi üç arkadaş medreseden mezun olduktan sonra birbirlerinden ayrılmaları çok zor olmuş. Yedikleri ve içtikleri ayrı gitmeyen bu üç samîmî arkadaş;

Eski tarihlerde bir medresede okuyan çok samîmi üç arkadaş medreseden mezun olduktan sonra birbirlerinden ayrılmaları çok zor olmuş. Yedikleri ve içtikleri ayrı gitmeyen bu üç samîmî arkadaş;

Nerede, hangi görevde olurlarsa olsunlar, birbirleri ile;

-İrtibatı asla kesmeyeceklerine,

-Doğru Yol’dan,

-Adalet ve Hakkâniyetten ayrılmayacaklarına,

Dine ve insanlara hizmet dâvasından hiçbir zaman geri kalmayacaklarına" dair söz vermişler.

Aradan yıllar geçmiş birbirleri ile irtibat kuramamışlar. Bunu bilen arkadaşlar zamanla hepimiz yaşlanırız, ileride karşılaştığımızda birbirlerimizi tanımakta zorluk çekebiliriz onun için aramızda bir parola belirleyelim demişler. Çok kısa bir parolada anlaşmışlar.

O da:

“ BEN O'YUM! ” olmuş.

Aradan uzun yıllar geçmiş,bu üç dava arkadaşının her biri bir köşeye savrulmuş:

- Biri Müderris (hoca),

- Diğeri sayılır bir tüccar,

- Bir diğeri de vali olmuş.

Tüccar olan şehir şehir dolaşırken, bir şehirde arkadaşının o şehrin valisi olduğunu öğrenir. Kadim dostu ve dâva arkadaşını ziyaret ve tebrik etmek ister. Kapıya varır fakat güvenlik ve bürokrasi çarkını aşmak kolay olmaz. Görevlilere kendini tanıtıp, vali beyin medrese arkadaşı olduğunu, anlatmışsa da fayda etmez, sırasını beklemek zorunda kalır. Vakit geçmiş, lâkin kendisine bir türlü sıra gelmemiş…

Sonra bizim tüccarın aklına mezuniyet günündeki belirledikleri parola gelmiş.

Derhal küçük bir kâğıt parçasına:

“ BEN O’YUM “

diye yazmış ve görevliye uzatarak bunu,vali beye iletmesini istirham etmiş…

Onun bu ricasını isteksizce yerine getiren görevli az sonra geri dönüp aynı kâğıdı tüccara uzatmış.

Tüccar şaşırmış ama asıl şaşkınlığı kâğıdın arkasını çevirince yaşamış.

Kağıdın arkasında:

“ SEN O OLABİLİRSİN AMMA BEN O DEĞİLİM! “ yazmaz mı!

Bu kıssa, günümüz insanlarını ne kadar da güzel anlatıyor?

Hakikat şu ki, nice arkadaşlar makamla, parayla, şöhretle tanışıp her imkâna sahip olunca, âdeta "Tanınmaz" hâle geliyorlar ve:

"Ben O değilim" çizgisine savruluyorlar.

Çünkü bu kişiler,ulvi ideallerle yola çıktıkları halde amaca ulaşmak için:

Yolda bulduklarını, yola çıktıklarına değişen ve amacına ulaşmak için her yolu mübah gören zayıf karakterli insanlardır...

Kıssamıza uygun bu gün:

“Ben halâ O’yum!” diyebilen kaç gerçek dost ve arkadaş var ?

Öte yandan;

“ BEN O DEGİLİM! ”

diyenler Allah için birbirini sevmedikten sonra dünyaya sultan olsa ne yazar?

Allah için birbirini sevenlere ve hakiki dostluklara..!