Ramazan bayramı mı, şeker bayramı mı tartışması bir kenara dursun.

     Ramazan bayramı mı, şeker bayramı mı tartışması bir kenara dursun. Ramazan ayı adalet ayıdır, oruç tutan herkes ayrım olmaksızın aynı zaman diliminde aynı yasaklara tabi olur. Bir ramazan ayını daha uğurlarken bir bayrama merhaba dediğimiz şu günlerde nerede ne zaman ve kimin bana söylediğini hatırlamadığım bir söz düştü aklıma ‘’Allah insanlar bir araya gelsinler diye her haftaya bir Cuma koymuş ve yetinmemiş her yıla da iki bayram koymuştur.’’

  Bu yıl her anlamda buruk geçiyor ve buruk geçecek. Her acı bir öncekine baskın geliyor ve bir öncekini unutturuyor gibi. Peş peşe meydana gelen deprem ve sel felaketlerinden dolayı yazdığım ve yaptığım her şey ülkemizin başına gelen bu felaketlerden bir şekilde etkileniyor. Bu bayram sohbetler depremden önceki bayram üzerine olacak ve televizyon ekranlarında diyetisyenlerin tavsiyelerini izleyeceğiz.

  Bu bayram öncekilerden farklı ne geçen yıl olduğu gibi yüksek enflasyon ve ekonominin etkisinde, ne de önceki yıl olan pandeminin etkisinde. Bu bayram depremin etkisinde, bu bayram enkaz altında, bu bayram çadırda yaşamaya çalışıyor, bu bayram enkaz altında soğuktan donarak hayatını kaybetti, bu bayram moloz yığınlarının arasında, bu bayram hem yetim hem de öksüz… Kadim şehrimizde sel sularının altında kalıp boğuldu, çamur içinde kaldı, bu bayram da yas var…

  Bayramlarda bir araya gelinir, büyükler ziyaret edilir, birlik ve beraberlik duygusu had safhada yaşanır. En çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımızın olduğu bir dönemdeyiz. Bu bayram depremzedeleri unutmayalım. Çalınacak bir kapısı olmayanlar olduğu gibi kapısını çalacak kimsesi kalmayanlarda var. Bu bayram bir merhabaya, bir selama ihtiyacımız var. Bir merhabayı birbirimize çok görmeyelim. Birbirimiz üzerinde hakkımız var.

  Şimdiden hepinizin Ramazan Bayramını kutluyorum.