iz yazar taifesi için bazı konularda veya bazı kişiler hakkında yazı yazmak bazen zordur.

 Biz yazar taifesi için bazı konularda veya bazı kişiler hakkında yazı yazmak bazen zordur. Mesela ben düşünürüm acaba hakkını verebilir miyim? Ne zamandır yazmak istiyordum Yaşar Kemal’ i okuduklarımdan, izlediklerimden ve dinlediklerimden aklımda kalanları. Bilinmeyen yönlerini. Belki yetinmeyip birkaç yazı daha yazarım.

  Asıl adı Kemal Sadık GÖĞCELİ’ dir. Cumhuriyet Gazetesinde yazmaya başlayınca o dönemdeki siyasi atmosferden dolayı Yaşar Kemal ismini kullanmış ve yazılarını bu isimle yayınlamış. Üç buçuk yaşındayken bir akrabasının kestiği kurbanın gözüne bakarken, akrabasının elinden kayan bıçağın gözüne gelmesiyle sağ gözünü kaybetmiş. Kimseye adil davranmayan bu hayattan o da payını almış. Çocukluk travması bununla kalmayıp dört buçuk yaşında babası gözlerinin önünde evlatlığı tarafından öldürülmüş ve bu olaydan sonra on iki yaşına kadar kekeme kalmış. Kekemeliğinin nasıl geçtiğini kendisi de bilmemekte. Annesi Yaşar Kemal’ den babasının intikamını almasını istemiş ve bunun için dua etmiş. Ancak babasını öldüren kişiyi bir akrabası öldürmüş. Buna rağmen annesi kendisini Yaşar Kemal’ in öldürdüğüne inandırmış ve çevresine de oğlunun hapishaneye girmemek için suçu akrabasının üstüne attığını söylemiş. Yaşar Kemal’ in şu sözü aklıma düştü bu cümleleri yazarken ‘’Benim kitaplarımı okuyanlar katil olmasın, savaş düşmanı olsun’’.

  Çocukluğunda dinlediği hikaye ve efsanelerle büyümüş. Travmalarla başlayan bir hayattan, dünya çapında bilinen bir yazar olmuş. Yazarken mütemadiyen kendi hayatından, çevresinde olan olaylardan beslenmiş ve toplumsal olaylara da kayıtsız kalmamış. Özellikle işçi eylemlerinde önemli rol almış. Hatta dünya da meydana gelen toplumsal olaylara ve haksızlıklara karşı tavır almış. Çukurova’ yı asla unutmamış hemen hemen tüm söylemlerinde Çukurova’ dan bahsetmiş. Ve bu dünyadan bir Yaşar Kemal geçti, geçerken de bedeni kadar değil yüreği kadar yer kapladı.