16 Mart 1988 yılında Irak’ın Halepçe kasabasına Enfal Operasyonu düzenlendi.
Düzenlenen operasyon sonucunda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 5 kişi hayatını kaybetti.
Katliamın izleri halen geçmiş değilken; Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde katliamın yıldönümü nedeniyle basın açıklaması düzenlendi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Viranşehir İlçe Başkanlığı adına açıklamayı İlçe Eş Başkanı Ramazan Diril gerçekleştirdi.
Diril, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Bugün, insanlık tarihinin en acımasız saldırılarından biri olan Halepçe Katliamının 37. yıldönümünde, hayatını kaybeden binlerce masum insanları anmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz.
16 Mart 1988'de Saddam Hüseyin liderliğindeki Baas rejimi, Irak'ın Halepçe kasabasına kimyasal silahlarla saldırarak, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 5 binden fazla Kürt'ü katletmiştir. Bu saldırı, Enfal Operasyonu'nun bir parçası olarak gerçekleştirilmiş ve toplamda 180 binden fazla Kürtün yaşamını yitirmesine neden olmuştur.
Toplu katliam ve imha girişimleri karşısında Kürtler bugün de her koşulda barış ve demokratik toplum taleplerini yaşamsallaştırma mücadelesini sürdürüyor. Halepçe Katliamının failleri insanlık tarihinde lanetlenirken Ortadoğu'da halkların barış içinde bir arada yaşamasının imkanlarını yaratan Kürtler bütün ezilen halklara umut olmaya devam etmektedir.
Halepçe Katliamı, insanlık vicdanında derin yaralar açmıştır. Bu tür vahşetlerin bir daha yaşanmaması için geçmişteki acıları unutmamak ve unutturmamak en önemli sorumluluğumuzdur.
Bu vesileyle, uluslararası toplumu ve ilgili tüm kurumları, Halepçe Katliamını resmi soykırım olarak tanımaya ve bu insanlık suçunun faillerini kınamaya davet ediyoruz.
Bölgedeki tüm halkların barış, özgürlük ve eşitlik içinde yaşaması için çabalarımızı sürdüreceğimizi bir kez daha yineliyoruz. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görerek, birlikte yaşama iradesini güçlendirmeliyiz.
Halepçe'de hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor, Gelecekte de bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması konusundaki kararlılığımızı inceliyor, ve başta uluslararası toplum olmak üzere tüm ilgili kurumları duyarlı olmaya ve hars içinde bir yaşam sürdürmeye çağırıyoruz.”