Nesrettin hoca bir gün kolunu sarmış. Yolda yürüyor her gören hocam kolunu şöyle yap. Bir diğer yok şöyle bağla daha iyi olur. Nesrettin hocanın cevabı her zaman ki gibi hazırdır. Lütfen susun gidin bana ağaçtan düşen birini getirin benim...
Nesrettin hoca bir gün kolunu sarmış. Yolda yürüyor her gören hocam kolunu şöyle yap. Bir diğer yok şöyle bağla daha iyi olur. Nesrettin hocanın cevabı her zaman ki gibi hazırdır. Lütfen susun gidin bana ağaçtan düşen birini getirin benim halimden o anlar der.
İşte bizim yarım asırlık çınarımız Şanlıurfaspor da aynı duruma düşmüş. Ne zaman sanal alemde ki yazılara baksam. Herkesin kurtuluş reçetesi hazır ama çözüm bulan yok ve bulunacak gibide değil.
Her kafadan bir ses çıkmaya devam ediyor. Yok efendim Mülki amirler bir araya gelmiş kurtuluş reçetesi hazırlıyormuş. Karaköprü Belediyespor’u şampiyon yapıp isim değişikliğine gidilecekmiş. Bilmem hangi efsane başkan geri dönecekmiş Hepsi hikaye. Daha önce ki köşe yazılarımda yazmıştım. Ben şahsım olarak bir efsane başkan tanırım. Allah nur içinde yatırsın (Şükrü Çadırcı ) Başkandır.
Çünkü efsane diye sanalda yazılan başkanlarla bire bir görüşme imkanı buldum. Aldığım cevaplar aynı oldu. Borç sıfırlansın ben başkan olurum? İyi de borç sıfırlansa bende Başkan olurum. Demek ki her şey menfaat. Tıpkı millet vekili ve belediye başkan adayları gibi. Seçim sürecinde boynunda sarı yeşil kaşkollerle gezer. Bir iki maçta protokolde görünürler Seçimler bitince dönüp arkalarına dahi bakmazlar. Sizler bugüne kadar adayların Urfaspor için seçimlerden önce ben seçilirsem Urfaspor için şunu yaparım bunu yaparım diyen bir aday gördünüz mü?
Görmezsiniz bugüne kadar Sadece Büyükşehir belediye ve merkez ilçe belediyeleri her biri Urfaspor için kalıcı gelir sağlayacak ikişer yer tespit edilseydi biz şuan Urfaspor’un başarısını konuşuyor olacaktık. Tabi kırsal ilçeleri ve Valilik Evren Sanayi. Organize sanayi, sivil toplumu da dahil edilse. Ve buralardan gelen kalıcı gelirler Hem Urfaspor hem de Urfa esnafı çağ atlardı. Bak bakalım Asırlık çınarımız bu hale düşer miydi.
Bir hatırlatma yapmamda fayda var 2010 yılında oynanan Türkiye kupası finalinde sadece iki günde esnafın nasıl canlandığına hep beraber şahit olmuştuk.
Deme şudur ki kimse kimsenin reklamını yapmasın. Zaten o koltuğa oturan Urfaspor'un menfaatine değil kendi menfaati için oturmuştur Bu saydıklarım yapılsın o zaman bakalım hele kutsal olan Urfaspor başkanlık koltuğu boş kalımıydı. Tabi bu gelir kaynakları Valiliğin kontrolünde denetlenmek kaydıyla yapılacak ki.
O kutsal koltuğa siyasilerin belirlediği kişiler değil gerçek Urfa sevdalıları oturmalı Urfaspor'un bir kuruşu dahi heba olmazdı. Kulübü bu duruma nasıl düştüğünü kimlerin düşürdüğünü herkes çok iyi biliyor. Urfaspor'un vakıf olduğunu ve vakıf malıyla kimsenin iflah olmayacağını da bilinir. Velhasıl doktorlar ve efsaneler çoğalmış ama dermen bulan çıkmamış. Onun için Nesrettin hocanın dediği gibi. Gidin bana ağaçtan düşeni getirin. Saygılarımla