Doğduğu andan itibaren başlar insanin öğrenmesi. Bu devinim ölene kadar devam eder. Yaşanılan süreçte neler öğrendiniz, kendinize neler katabildiniz yaşanılan coğrafyada sosyal ve kültürel süreçte önemli rol oynar. Verimli...

Doğduğu andan itibaren başlar insanin öğrenmesi. Bu devinim ölene kadar devam eder. Yaşanılan süreçte neler öğrendiniz, kendinize neler katabildiniz yaşanılan coğrafyada sosyal ve kültürel süreçte önemli rol oynar. Verimli çalışmak yaşamak, üretken olarak insanlığa faydalı olmak bireysel yasamda devam eden sosyal süreçlerle doğru orantılıdır.

Kız çocuklarının okula gönderilmeme konusu sadece ülkemizde; değil dünyanın az gelişmiş birçok ülkesinde sıkça görülmektedir. Ülkemizde çocukların okullaşamama oranı batıdan doğuya gittikçe artış göstermektedir.Kadınlarda okuma yazma oranı en düşük bölgesi Güneydoğu Anadolu bölgesi olduğu tespit edilmiştir.Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi sosyo-ekonomik ve kültürel yapısı, siyasi ve coğrafik şartlarından dolayı kız çocukları okutulmamış ya da ilkokuldan sonra okuldan alınmıştır.Anaokuluna gidemeyen liseyi okuyamayan çok sayıda kız çocuğu olmakla beraber ilkokula dahi gitmeyen azımsanmayacak sayıda kız çocuğu varlığı bilinmektedir.

Ülkemizde eğitim çağındaki hiç okula gidememiş, çeşitli nedenlerden dolayı eğitimi yarım kalmış çocukların eğitim hayatlarına devam edebilmeleri içini Sivil Toplum Kuruluşları, kurum-kuruluşlar bir çok projeler üretti destek kampanyaları düzenledi.Sonuçlara bakılırsa istenilen hedeflere ulaşılamadı.

Ebeveynlerin okula ve eğitime bakışları sebebi ile birçok çocuk ırgat olarak tarlada çalışmaktadır. Bu ve benzeri zihniyetler toplumsal gelişimin önünde bir engel olarak durmaktadır.

Geçmiş yıllara göre okuma yazma oranı artış gösterse de kız-erkek arasındaki oranın eşitlenmediği gözlemlenmiştir. Eğitim sistemimizde yapılan değişiklikler ümit verse de kız çocuklarının okumasında istenilen hedefler gerçekleşmemiştir. Bir ülkede refah seviyesinin artması yaşam standartlarının, yükselebilmesi için devletin halkına eşit oranda eğitim imkânları sunması ve zorunlu hale getirmesi gerekmektedir. Hatta çocuğuna eğitim aldırmayan aileler için teşvik edici belli cezai yaptırımla uygulanmalıdır. Sosyo-ekonomik nedenlerden okula gidemeyen çocuklar için özel programlarla okuryazar hale getirip meslek edindirme programlarıyla yeteneklerine göre meslek edindirilerek topluma kazandırılmalıdır.1980 sonrasında başlatılan okuma-yazma kurslarında okuma yazma öğrenen kadın oranı erkeklere göre daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Yıllardır yapılan birçok kampanyalarda kadın-erkek okuryazarlığı artış gösterse de kadın sayısı erkeklerden hep düşük kalmıştır. Kırsal kesimlerde kadın erkek arasında ki fark daha fazla artış göstermektedir.

Kırsaldan kentlere göç oranı arttıkça okuma yazma bilmeyen kadınların en büyük sorunu haline gelmiştir. Metropollere göç ederek uyum sağlayarak yaşamaya çalışan kadınların çok daha büyük sorunlar yaşamaktadırlar. Yaşamlarını kontrol altına alamadıkları için süreci doğru yönetememekte ekonomik ve sosyal açıdan sıkıntılar yaşayıp çevresel faktörlerden daha çok etkilenmektedirler. Kadın toplumun temel taşıdır. Gelecekte ülkeyi bizleri yönetecek çocuklara kadınlar yön vermektedirler. Eğitim almış kadınlar çocuklarına cinsiyet ayırımı yapmadan çocuklarının eğitimine daha fazla önem verir. Eğitim almanın cinsiyetle alakalı olmadığını insani temel bir hak olduğunu bilir. Kendini ifade edebilen, kişisel ve toplumsal ihtiyaçlarını giderebilen özgüveni becerileri yüksek çocuklar yetiştirir. Kişisel becerileri doğrultusunda işinde başarılı olan hem kendinin hem ailesinin refah seviyesini yükseltir.

Çocuklarının eğitim alabilmesi için minimum rakamlarla hepimizin yapacağı çok şey mevcut. Çok küçük rakamlarla alacağımız bir hikâye kitabı bir çocuğun dünyasına renk katacak kendi dünyasından çıkıp

hayatın gerçeklerini görmesini sağlayacaktır. Okudukça aydınlanacak başarmanın zevkini yaşayacak topluma faydalı bireyler olacak ve sağlıklı bilinçli nesiller yetiştirecektir. Çok küçük bütçelerle Sivil Toplum Kuruluşları, kurum-kuruluşların projelerine destek olabilir ya da bireysel destekte bulunabilirsiniz.

Elimiz taşın altına koyalım çocuklarımız için yapabileceklerimizi düşünelim. Küçük bir dokunuşla bir hayatı değiştirebilirsiniz.

Bir kitap bile eğitimlerini sürdüren kız çocuklarımız için bir ışık olabilir. Son yıllarda bazı duyarlı eğitimcilerin okul kütüphanelerinin zenginleştirmek çabalarına bir kitapla da olsa destek sunabiliriz. Bu küçük dokunuşlarımız sayesinde Doğuda pusulu doğan güneşi kitap okuyan çocuklarımızla aydınlık güneşli günlere döndürebiliriz yeter ki küçük bir dokunuş yapabilelim.Ben yürekten buna inanıyorum sizde inanın lütfen.

Unutmayalım çocuklarımız geleceğimizdir…!