Ramazan ayında oruç tutanlar için sağlıklı beslenme oldukça önemli. Sağlıklı bir Ramazan için iftar ve sahurda sağlıklı öğünler tüketmeye önem göstermeliyiz. Diyetisyen Sinem Göç Güzel, sahur ve iftarda tercih edilmesi gereken besinleri sizler için haberimizde derledik.
İşte Diyetisyen Sinem Göç Güzel’in Ramazan Ayının 13. Gün Sahur ve İftar Menüsü şöyle:
Ramazan-ı Şerif’in Fazilet Takvimi ve günlük cüz de Urfanatik.com’da gün gün okuyucularıyla buluşacak.
RAMAZAN’IN ON ÜÇÜNCÜ GÜNÜ SAHUR MENÜSÜ
- Tam buğday ekmek arası hindi büfe
- Süzme peynir
- Bol yeşillikli 1adet sandviç
- Taze sıkılmış portakal suyu
RAMAZANIN ON ÜÇÜNCÜ GÜNÜ İFTAR MENÜSÜ
- 1 kâse tarhana çorbası
- Makul ölçüde lahmacun
- Bol yeşillik
- 1 bardak ayran
AYET
Şüphesiz ki Allah adâletli davranmayı, iyilik yapmayı ve akrabayı görüp gözetmeyi emreder. Her türlü hayâsızlığı, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünüp ders almanız için size böyle öğüt verir. (Nahl Sûresi, 90. Ayet)
HADİS
“Kadınlar hakkında Allah’tan korkun. Çünkü siz, onları Allah’ın emaneti olarak aldınız ve Allah’ın adıyla (nikah kıyıp) onları kendinize helal kıldınız.”
GÜNÜN DUASI
Gözü gönlü dışarıda olmayan, tüm insanlarla ilişkilerde mahremiyete dikkat eden, aile sırlarını kimseyle paylaşmayan, eşini sahiplenen, kıskanan ama ölçüyü kaçırmayan eşlerden eyle Allah’ım!
FAZİLET TAKVİMİ
UMEYR BİN EBÛ VAKKÂS’IN ŞEHÂDETİ (R.A.)
- Sa‘d bin Ebû Vakkâs radıyallâhü anh, Ashâb-ı Kirâm’ın büyüklerinden, Aşere-i Mübeşşere’den ve Sahâbe’nin müctehidlerindendir. 17 yaşında Müslüman olmuştur.
- Annesi tarafından Hazret-i Âmine Validemiz ile akraba olduğu için Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, onun hakkında, “O, benim dayımdır.” buyurmuştur.
- Umeyr bin Ebû Vakkâs (r.a.) da Hazret-i Sa‘d’ın (r.a.) kardeşi idi. O da küçük yaşta iman edip hicret eden ilk Müslümanlardan olmuştur.
- Hazret-i Umeyr, küçük yaşına rağmen Bedir Harbi’ne iştirâk etmiş ve orada şehit olmuştur.
- Hazret-i Sa‘d radıyallâhü anh, henüz on altı yaşında olan kardeşinin Allah yolunda harbe katılıp şehadet mertebesine nâil olmaktaki arzusunu ve bu arzusuna nâil oluşunu şöyle anlatıyor:
- Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Bedir Harbi için orduyu henüz teftiş etmeye başlamadan evvel kardeşim Umeyr’i gördüm; yüzünü kapatıyor, Resûlullâh’a görünmemeye çalışıyordu. Ben, ona, ‘Kardeşim, ne oldu?’ diye sordum. Umeyr, ‘Resûlullâh’ın (s.a.v.) beni görmesinden ve küçük olduğum için orduya almayıp geri çevirmesinden korkuyorum. Fakat ben, harbe katılmayı ve Allâh’ın, beni şehitlik nimetiyle rızıklandırmasını çok istiyorum.’ dedi.
- Biraz sonra Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem, orduyu teftiş için geldi. Umeyr’i görünce yaşı küçük olduğundan orduya katılmasına izin vermedi ve ‘Sen, geri dön’ buyurdu.
- Bunun üzerine kardeşim Umeyr, hıçkırarak ağlamaya başladı. Bunu gören Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz, ona izin verdi.
- Kendisi küçük, kılıcı da uzun olduğundan ona yardımcı oldum; kılıcını kuşandı. Bu esnada, “Harbe katılmayı çok istiyorum. İnşâallah, Allâhü Teâlâ, bana şehitlik nasip eder.” diyordu.
- Harp başladı ve istediği şehitlik nimetine kavuştu. Radıyallâhü anh.