Cemali yâr’i seyre için, gönlüne ateş düştüyse, yürü yol senin. Takatsizliğe takatin varsa yolun çilesine eyvallahın varsa yürü.
Cemali yâr’i seyre için, gönlüne ateş düştüyse, yürü yol senin. Takatsizliğe takatin varsa yolun çilesine eyvallahın varsa yürü.
Önüne dağlar misali engeller çıksa da, Ferhat’ca delip geçmeye azmin varsa, yürü. Dövene elsiz, sövene dilsiz, yar’dan gayrısına gönülsüz gerek diye, Yunus’ca teslimiyetin varsa, yürü.
Acı verse de, yanlış gelse de, yar’in her bir sözüne, “o dediyse doğrudur” diyecek Sıddık’ça sadakatin varsa yürü.
Ayrılık ateşi yaktıkça yüreğini kızgın çöllere atıp kendini, susuzluktan çatlayan dudaklarına bir damla su arar gibi, yâr hasretinden çatlayan gönlüne, yâr’dan bir katre bulabilmek için Yerdeki karıncaya, gökteki kuşlara dağlara taşlara, yâr ismini haykırıp mecnun gibi, fikrin leyla, zikrin leyla olacaksa yürü.
Ey can,gün gelecek yol seni yoracak ayağına dikenler batacak gözünden kanlı yaşlar akacak yediğin zehir,içtiğin zehir olup yüreğin kor ateşler içinde yanacak. Ah’ların, eyvah’ların göğüs kafesini çatlatıp,
belki ta arş’a kadar çıkacak ama feryadını yâr’dan başkası duymayacak.
Gün gelecek deli deyip, meczup sayacaklar seni kimileri alıp, kimileri satacak kimi baş tacı ederken seni kimileri çamur atacak gün gelecek “keşke”lerin olacak ağyarın acı sözüne, kem gözüne aldırmadan, sabit bir kadem yol alacaksan yürü.
Sözün özü ey can; Cemali yâr’e iştiyâkın varsa Yoldaki engelleri görme,
Görüpte gönlünü meşgul etme çünkü yolcu yolunda gerek yolcu değilsen eğer yol sana ne gerek
“Seyr-i cemale giden yolda bir adım dahi olsa yürümek dileğiyle” Yolunuz açık olsun.